demokrasi için tek yürek · mehter takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok...

52
İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. TEMMUZ - AĞUSTOS - EYLÜL 2016 SAYI: 48 Demokrasi için tek yürek

Upload: others

Post on 31-Jul-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR.

TEMMUZ - AĞUSTOS - EYLÜL 2016 SAYI: 48

Demokrasi içintek yürek

Page 2: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim
Page 3: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

1 l İSTOÇHayat

NAHİT KEMALBAYİSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı

15 Temmuz günü, akla ve izana sığmayan olaylar yaşandı. Söz konusu

darbe girişiminin yaşanacağını hiç kimse hayal bile edemezdi.

Yapılan bu darbe girişimiyle görünen tek şey, Türkiye Cumhuriyeti’nin

hedef alındığıydı. Amaç, ülkemizi bölmek, birliğimizi bozmaktı.

Ancak Türk insanının damarlarındaki asil kanın şahlanacağını hesap

edemediler.

Haince yapılan saldırıların mimarları, yıllarca içimizde saklanarak, bizi

yanıltıp aldattı. Ancak yapılan darbe girişimiyle çirkin yüzler ortaya çıktı.

Türk milleti, 15 Temmuz günü herkese gerekli dersi verdi. Ülkemizin

bundan sonra böyle çirkin durumlarla karşılaşmamasını canı gönülden

diliyorum.

Artık milletçe elele verip birliğimizi bozmadan, önümüze bakıp dünden

daha çok çalışmalı ve daha çok üretmeliyiz. Bu olayla da görülmüştür ki

Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.

Bu duygularla, İSTOÇ üyelerimizin, dostlarımızın, ülkemizin ve İslam

âleminin geçen Kurban Bayramı’nı kutluyorum.

MİLLET OLMAK

başyazı

Page 4: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

içindekiler48TE

MM

UZ

- AĞ

US

TO

S -

EY

LÜL

22

414

3234

36

İSTOÇHayat l 2

Page 5: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İmtiyaz SahibiİSTOÇ Ticaret Merkezi AdınaNahit Kemalbay

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cumhur Savaşkan

Yayın KuruluMehmet DuyulmuşSalih TürkayM. Mustafa GönülNecati Yaşar

AdresMahmutbey Mah.İSTOÇ Ticaret MerkeziİSTOÇ Yönetim Binası54. Yol Sok. No:3 34218Bağcılar / İstanbulTel: (0212) 659 45 [email protected]

Reklam içinNilgün Arda0212 659 45 00 İSTOÇ Hayat Dergisi 3 ayda bir yayımlanan bedelsiz süreli yayın organıdır.

Yayına Hazırlık

Genel YönetmenGürhan Demirbaş

Genel Yönetmen YardımcısıEser Soygüder Yıldız

Görsel YönetmenHakan Kahveci

EditörBetül Topaklı

Grafik&TasarımÖmer Taylan Tuğut

Fotoğraf EditörüEren Aktaş

Kurumsal Satış Yöneticisi Özlem AdaşTel: 0212 440 27 65

İletişimTel: 0212 440 27 63 - 0212 440 29 [email protected]

BaskıGezegen Basım Ltd. Şti. www.gezegenbasim.com.trTel: 0212 325 71 25

4 Haberler 14 Sektör İnceleme 18 Üyelerimizi Tanıyalım

22 Ekonomi Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Arolat: “Türkiye, ekonomisini

yeniden yapılandırmak için çalışıyor” 24 Gezi Küllerinden doğan kent: Xanthos

28 Ünlü Söyleşisi Kibariye: “Albümüm çıktığında ‘aferin kadına’ diyecekler”

32 Centilmen 34 Teknoloji 36 Spor Sanlı Sarıalioğlu: “Beşiktaş’ta

oynamayı hayal bile edemezdim” 38 Bunları biliyor musunuz? Hayatınızı

kolaylaştıracak bilgiler bu sayfalarda... 40 Kültür Sanat 42 Ebeveyn DBE

Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Şeyda Özdalga: “Pozitif

Disiplin, mutlu çocuk yetiştirmeyi mümkün kılıyor” 44 Sağlık Acıbadem Ankara

Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Esra Mıhçıoğlu: “İnme kadınlara oranla erkeklerde

daha fazla görülüyor” 47 Fuar Takvimi 48 Bulmaca

3 l İSTOÇHayat

24

28

4244

Page 6: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 4

İSTOÇ, darbeye İSTOÇ, darbeye “hayır” dediİSTOÇ, 15 Temmuz Cuma günü, demokrasi ve milli birliğe karşı yapılmaya çalışılan darbe girişimini kınamak için, 22 Temmuz Cuma günü, darbeye karşı demokrasi yürüyüşü gerçekleştirdi.

22 Temmuz Cuma günü İSTOÇ’ta yapılan darbeye karşı tepki yürüyüşüne çok sayıda kişi katıldı. Yürüyüşte, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Ak Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay ve İSTOÇ Yönetim Kurulu Üyeleri de vardı.

Yürüyüş, Cuma namazının bitiminde İSTOÇ’ta bulunan üç camiden başlayıp, İSTOÇ Yönetim Binası yönünde

hab

erle

r

İSTOÇHayat l 4

Page 7: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

5 l İSTOÇHayat

devam etti. Üç bir taraftan yürüyüşe geçen insanlar, İSTOÇ Yönetim Binası önünde bir araya geldi. “Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü’’ İSTOÇ Yönetim Binası önünde yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile sürdü. Mehter Takımı da

coşkulu kalabalık için marşlar çaldı.

“Cumhuriyetimizin en temel yapı taşı demokrasidir”Kürsüye ilk çıkan, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay şöyle

konuştu: “Cumhuriyetimizin en temel yapı taşı demokrasidir. Biz de İSTOÇ camiası olarak, demokrasiye ve milli birliğimize karşı yapılmaya çalışılan darbe girişimini şiddetle kınıyoruz. Darbe asla kabul edilemez. Bu yaşadığımız

5 l İSTOÇHayat

Page 8: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 6

hab

erle

r

olağanüstü durumun hızla normale dönmesini dileyerek, darbe girişimi sırasında şehit olan masum halkımıza ve emniyet güçlerimize Allah’tan rahmet, kıymetli ailelerine sabır ve yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Milli beraberlik ve bütünlüğe en çok ihtiyacımız olan bugünlerde birbirimize

İSTOÇHayat l 6

Page 9: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

7 l İSTOÇHayat

kenetlenmeli, ülkemiz için bir olmalıyız. Allah, ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmasın.’’

“Bu süreçte tüm siyasi partilerimiz tek yürek oldu”Coşkulu kalabalığa ikinci konuşmayı Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı yaptı. Çağırıcı, şunları söyledi: “Türkiye, çok badireler atlattı. Bugüne kadar birçok hain çıktı ama 15 Temmuz’daki gibisi yaşanmadı. 15 Temmuz’daki darbe girişimini yapanlar, Yüce Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’de “hayvandan daha aşağı’’ ayetinde belirttiği gibi insanlardır. Milletinin üzerine, kendi ordusu ve silahı ile hücum eden böyle bir girişim, daha önce hiç yaşanmadı. Böyle bir süreçte Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lideri Allah bize bahşettiği için Rabbimize teşekkür ediyorum. Gıpta ile

bekliyordum, bu millet vatan için ortak paydada birleşirken, siyasiler ne zaman birleşecek diye, çok şükür bu süreçte tüm siyasi partilerimiz de birleşip tek yürek oldu.’’

“Darbeye Hayır, Bu Vatanı Böldürtmeyiz’’İstanbul Milletvekili Halit Dalkılıç ise, “Darbeye Hayır, Bu Vatanı Böldürtmeyiz’’ sloganı ile konuşmasına başlayıp, İSTOÇ esnafını söz konusu yürüyüşe katıldıkları için gönülden kutladı.Dalkılıç, “15 Temmuz’da yaşadığımız, şerefli Türk ordumuzun içine yerleşmiş bir avuç alçak çetenin ve onların arkasındaki üst aklın işgal girişimleriydi. Ama onlar Türk milletini tanımamışlar, bu milletin kadınlarını, çocuklarını tanımamışlar. Vatan tehdit altındayken bize uyumak haram. Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi meydanlarda nöbeti bırakmayacağız’’ dedi.

Page 10: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 8

hab

erle

r

15 Temmuz’da İSTOÇ esnafıErkan Pala şehit oldu

Erkan Pala ismi İSTOÇ’ta sonsuza kadar yaşayacak

Nahit Kemalbay, 15 Temmuz’da şehit olan İSTOÇ esnafının işyerine taziye ziyaretinde bulundu.

İSTOÇ’taki parka, “15 Temmuz Şehidi Esnafımız Erkan Pala Parkı’’ ismi verildi.

İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay, İSTOÇ ve İSTOÇDER Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri ile birlikte,15 Temmuz gecesi darbe girişimi sırasında İstanbul’daki saldırılarda hayatını kaybeden Erkan Pala’nın ortağı olduğu 24. Ada 111 Numara’da faaliyet gösteren Şölen Bayrak firmasına giderek, yakınlarına ve iş ortaklarına taziye ziyaretinde bulundu. Erkan Pala, demokrasi şehidine Allah’tan rahmet, ailesine sabır diledi.

Erkan Pala, 15 Temmuz gecesi İstanbul Saraçhane’de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde çıkan olaylarda, vatanı uğruna mücadele ederken, hain darbe teşebbüsüne katılanlar tarafından göğsünden vurularak şehit edilmişti.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Saraçhane’de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önünde çıkan olaylarda vatanı uğruna şehit olan İSTOÇ esnafı Erkan Pala’nın ismi İSTOÇ’ta sonsuza kadar yaşayacak.

İSTOÇ 7. Ada’nın sonundaki halı sahanın yanında bulunan parkın yeni ismi, “15 Temmuz Şehidi Esnafımız, Erkan Pala Parkı’’ oldu.

Page 11: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

9 l İSTOÇHayat

EVFED, faaliyetlerine İSTOÇ’ta devam edecek

Bizim Kozmetik, İSTOÇ’ta Esnaf kan bağışına büyük ilgi gösterdi

Ev ve Mutfak Eşyaları Fedarasyonu (EVFED), 14 Temmuz 2016 Perşembe günü İSTOÇ’ta bulunan C Plaza’da yeni ofisinin açılışını yaptı. Federasyonun açılış pastasını, EVFED-Züccaciyeciler Derneği ZÜCDER Başkanı Ömer Ertuğrul Erdoğan ile İSTOÇ Başkanı Nahit Kemalbay kesti.

Ev ve mutfak eşyaları sektörünün etkinliğini ve rekabet gücünü artırmayı, 2023 hedeflerine ulaşabilmede daha fazla pay sahibi olmayı, sektörü bir üst seviyeye taşımayı amaçlayan, Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER), Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD), Mobilya Sanayi İşadamları Derneği (MOBSAD) ve İSTOÇ İş Adamları Derneği (İSTOÇDER) birlikteliği ile kurulan EVFED’in açılışına, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay, EVFED Yönetim Kurulu Üyeleri ve çok sayıda iş adamı da katıldı.

Kozmetik, kuaför ve eczane malzemeleri satışı yapan Bizim Kozmetik Anonim Şirketi, 26 Ağustos 2016’da İSTOÇ’taki yeni mağazasını açtı. Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim Şirketi, 5. Ada No:9 ve 11’de faaliyetine başladı.

Türk Kızılayı Başakşehir Kan Bağışı Merkezi, yaşanan kan sıkıntısının önüne geçebilmek, hasta ve hasta sahiplerinin mağduriyetini önleyebilmek, ihtiyaç duyulan kanı, gönüllü ve karşılık beklemeyen bağışçılardan temin edebilmek ve bu konuda toplumumuzda duyarlılık oluşturabilmek amacıyla İSTOÇ’ta 2 Eylül’de kan bağışı organizasyonu düzenlendi. Düzenlenen organizasyonda, İSTOÇ esnafı kan bağışına büyük ilgi gösterdi. Kan bağışı sonrasında, Kızılay yetkilileri katılımlarından dolayı İSTOÇ esnafına teşekkür etti.

1974 yılında ticaret hayatına başlayan Topçu Plastik, Tuppex markası ile plastik mutfak gereçleri alanında faaliyetlerine devam ederken, 19 Ağutos 2016’da İSTOÇ 13. Ada No: 2/4’te yeni “Tuffex Consept” mağazasının açılışını yaptı. Gerçekleşen açılışa, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay ve yönetim kurulundan da katılım oldu.

Topçu Plastik, ‘Tuffex Consept’ mağazında çelik mutfak gereçleri ve porselen ürünlerin toptan satışını yapıyor. Firmanın Konya’da üretim fabrikası ve İSTOÇ’ta ayrıca genel merkezi ve showroom’u da bulunuyor.

Topçu Plastik, İSTOÇ’ta mağaza açtı

Page 12: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 10

hab

erle

r

E3 Blok yükseliyorÜçüncü normal kat betonarme döşeme imalatı devam eden E3 Blok inşaatı tüm hızıyla devam ediyor.

2016 yılı içinde tamamlanması programlanan E3 Blok kaba inşaatında çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Konu ile ilgili normal yapımı devam eden E3 Blok; 3 Bodrum, Zemin + 5 normal kattan oluşmakta olup şu an üçüncü normal katın betonarme döşeme imalatı yapılıyor. Bununla birlikte E3 Blok’ta bulunan iki

adet dükkan için üye kaydı yapılması planlanıyor.

E3 Blok bünyesinde alt yol ve üst yoldan cepheli 1120 metrekare ile 1165 metrekare arasında değişen iki adet iki katlı dükkan yer alıyor.

E3 Blok projesi, ilçenin merkezinde ticari anlamda son derece gelişme

gösteren mevkide bulunuyor. Mevki itibarıyla ana arterler ve kitle ulaşım araçlarının güzergahında, İSTOÇ metrosuna yürüme mesafesinde, büyük camiye yakın ve ilçe merkeziyle irtibat kolaylığı bulunuyor. E3 Blok’a ulaşım, İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde bulunan PTT hizmet binası önündeki yoldan cepheli E1

Page 13: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

11 l İSTOÇHayat

ve E2 Blok yüksek katlı iş merkezi yanından, İSTOÇ Yönetim Binası karşısında ve önündeki yoldan da giriş bağlantısı olacak şekilde düzenlendi.

1 No’lu Dükkan: Net 1.165 metrekare kullanım alanlı, asansörlü, münferit ısıtma ve soğutmalı, 14 araçlık kapalı otoparkta yeri mevcut. Dükkana ulaşım, alt yoldan PTT binası yanından geçerek yapılmakta olup kendi önünde dokuz açık otoparkı bulunuyor. Dükkanların bodrum katta deposu var.

2 No’lu Dükkan: Net 1.120 metrekare kullanım alanlı, asansörlü, münferit ısıtma ve soğutmalı, 13 araçlık kapalı otoparkta yeri mevcut. Dükkana ulaşım üst yoldan Yönetim Binası karşısından yapılmakta olup, kendi önünde dört açık otopark bulunuyor. Dükkanların girişin alt katında deposu var.

İlgili iş yerlerine teklif vermek için İSTOÇ YÖNETİM Binası ile irtibata geçmenizi

rica ederiz.

Tel: 0 212 659 45 00

Page 14: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 12

hab

erle

r

“Vergilerin Yeniden Yapılandırılması”ile ilgili seminer düzenlendiİSTOÇ ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) işbirliğinde düzenlenen “Vergilerin Yeniden Yapılandırılması’’ seminerine yoğun ilgi oldu.

29 Eylül 2016 Perşembe günü, İSTOÇ ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) iş birliğinde “Vergilerin Yeniden Yapılandırılması’’ ile ilgili seminer düzenlendi. İSTOÇ Yönetim binasının konferans salonunda gerçekleşen seminerde, 19 Ağustos 2016 tarih ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “6736 sayılı Bazı Alacakların

Yapılandırılmasına İlişkin Kanun” ele alındı. Seminere katılım yoğun oldu.

İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı ve İSO Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay’ın yaptığı açılış konuşmasında, “Kanun ile firmalara, bilhassa vergi borçlarının yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, muhasebe kayıtlarının düzeltilmesi ve yurtiçi ve dışı varlıkların kayıtlara alınması

hususlarında büyük avantajlar sağlanıyor’’ dedi.

Kemalbay’ın konuşmasının ardından, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Tahsilat Müdürü İsmail Bilici, kanun kapsamındaki vergi uygulamalarıyla ilgili ayrıntılı bilgiler aktardı. Bilici, borçluların kamuya olan borç yükünün azaltılarak taksitle ödeme imkanı getirilmesi,

İsmail Biliciİstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Tahsilat Müdürü

Nahit KemalbayİSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı

Page 15: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

Kooperatifimizin, Olağan Genel Kurul Toplantısı 12 Kasım’da Yapılacaktır ! Kooperatifimizin, 2015 yılına ait Olağan Genel Kurul toplantısı 12 Kasım 2016 Cumartesi günü Saat 13:00’ de İSTOÇ Camii alt katında bulunan konferans salonunda yapılacaktır. Sayın ortaklarımızın bizzat teşriflerini önemle bekleriz.

İSTOÇ YÖNETİM KURULU

13 l İSTOÇHayat

Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı oğlunu evlendirdi

ihtilafların sulh yoluyla sonlandırılması, vergi incelemesinde olan konuların dava yoluna gidilmeksizin çözümlenmesi, vergilemede öngörülebilirliğin artırılarak geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin ortadan kaldırılması, işletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilerek kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesi, bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması konularında bilgilendirmeler yaptı. Daha sonra katılımcılar, alacakların yeniden yapılandırılması ile ilgili soruları kendisine yöneltti.

Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı’nın oğlu Sinan Çağırıcı ile Gülsüm Gökçe Koçak, 24 Eylül 2016 Cumartesi günü düzenlenen nikah töreni ile dünya evine girdi. Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda düzenlenen nikah töreni Kur’an tilavetiyle başladı. Sonrasında Başkan Lokman Çağırıcı, şahitlerin önünde oğlu Sinan Çağırıcı ile gelin Gülsüm Gökçe Koçak’ın nikahını kıydı. Nikahta, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay ve Yönetim Kurulu Üyeleri de yer aldı.

Nikah töreninde gelin ile damadın şahitliklerini eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Giresun Valisi Hasan Karahan, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci yaptı. Nikaha çok sayıda milletvekili, belediye başkanları ve davetli katıldı. Nahit Kemalbay, gelin ve damada bir ömür boyu mutluluklar diledi.

Page 16: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

sek

tör

ince

lem

e

Kırtasiye sektöründe kalite

yüzde 100’e yaklaştı

İSTOÇHayat l 14

Türkiye’de kırtasiye ürünleri üretim ve ithalatında güvenli ürün seviyesinin yüzde 97’den fazla olduğunu söyleyen TÜKİD Genel Sekreteri Cansel Can, “Yüzde 99 kalite yakalandı. Sektörümüz, genç Türkiyemizin en büyük hazinesi olan çocuklarımıza daha sağlıklı bir gelecek tesis edilmesi yolunda yapılması gereken ne varsa yapmaya devam edecek” dedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca çıkarılan ve çocuklarımızın sağlığını yakından ilgilendiren kırtasiye ürünlerindeki tehlikeli kimyasallarla ilgili tebliğlerin gereğinin yerine getirilmesi konusunda büyük emek harcadıklarına değinen Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) Genel Sekreteri Cansel Can, “Çocuklarımızın çantadan kaleme silgiden deftere kadar sağlıklı kırtasiye ürünleriyle eğitimlerini sürdürmesi için kalite çıtamızı hep en üst seviyede tutuyoruz. Bizlerin elinden çıkıp raflarda yerini alan ürünlerin kalite noktasında Avrupa standartlarına (Reach Standartları) ulaşması ise mutluluğumuzu bir kat daha artırıyor” diye konuştu.

Kırtasiye sektörü 2016 yılının ilk yedi ayını nasıl geçirdi? Okulların açılmasıyla sektörde nasıl bir hareketlilik yaşanacak?Türkiye’de okullaşma oranının her geçen yıl artışıyla doğru orantılı olarak kırtasiye sektörünün taşıdığı önem de artıyor. Okul çağındaki yaklaşık 17 milyon çocuğun

geleceğiyle organik bir bağı bulunan bu dev sektörde sergilenecek yaklaşımların yansıması ise neredeyse 75 milyonluk bir kitleyi etkiliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı web sitesinden aldığımız bilgi doğrultusunda, örgün eğitimden yararlanan öğrenci sayısı 17 milyon 559 bin 989’dan 17 milyon 588 bin 958’e yükseldi.

Eğitim bütçesi 2015’te 76 milyar liraya yükseldi. 2014’te 62 milyar 248 bin lira olan ve gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 3,16’sını oluşturan eğitim bütçesi, 2015’te 76 milyar 354 milyon 306 bin liraya yükselerek, gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 3,46’sını oluşturdu. Milli eğitim bütçesi, 2014’te merkezi yönetim bütçesinin yüzde 13,11’i iken 2015 yılında bu oran, yüzde 13,38 olarak gerçekleşti.

Yıl sonu hedefleriniz nelerdir?Kırtasiye sektöründeki tüm oyuncuların hedefi kâr etmek. İkincisi, aldığımız sezon bağlantı evraklarının sorunsuz şekilde nakite dönmesi. Milletçe, kritik günleri atlatıp ticari anlamda da huzura kavuşmak

en büyük dileğimiz. Dernek olarak yeni yönetimde bizim ikinci hizmet senemiz. Önümüzde çok önemli bir fuarımız var. Bunun hazırlık aşamasındayız. CNR’dan TÜYAP’a geçmek önemli bir adımdı bizim için. Sektörel birlikteliğin sağlanması için çalışıyoruz. Toptancı, ithalatçı, üretici, imalatçı birlik ve beraberliğin daha da güçlenmesi hedefimiz. 22-26 Şubat 2017’de TÜYAP’da gerçekleşecek fuarımızın verimli geçmesi için çok çalışıyoruz. Daha önceki fuarlarda bireysel katılım oluyordu. Bu sene Anadolu’dan 1000 kadar katılımcı davetlimiz olarak gelecek. Kendilerinin katılımlarını ve fuar boyunca ağırlanmalarını dernek olarak organize edeceğiz.

Yıllardır merdiven altı diye tabir ettiğiniz sahte ve taklit ürünlerin satışının engellenmesi için mücadele veriyorsunuz. Verdiğiniz bu mücadele işe yaradı ve Türkiye’de 100 kırtasiye ürününden 97’si güvenli hale geldi. Bu konuda neler söylemek istersiniz?Bu kapsamda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca çıkarılan ve çocuklarımızın sağlığını yakından ilgilendiren kırtasiye ürünlerindeki tehlikeli kimyasallarla ilgili tebliğlerin gereğinin yerine getirilmesi konusunda büyük emek harcadık. Bu konuda gerek üyelerimize yönelik bilgilendirme seminerleri, gerekse

Page 17: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

15 l İSTOÇHayat

gemideyiz dolayısıyla birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz.

Ayrıca TÜKİD olarak Kırtasiye Bilgi Sistemini (KBS) hayata geçirdiniz. Sistem hakkında bilgi verir misiniz?Kırtasiye Bilgi Sistemi (KBS), sektörü ilgilendiren en önemli gelişmelerden biri. Bu sistem tüm sektörün çerçevesi ve büyüklüğü hakkında bilgi verirken, aynı zamanda sektöre hız kazandıracak detayları taşıyor.

Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) Yönetim Kurulu’nun sektörün işleyişi ve gelişimi için sürdürdüğü projeler arasında yer alan Kırtasiye Bilgi Sistemi (KBS), test aşamaları tamamlanarak kullanıma açıldı.

Kırtasiye bilgi sisteminin oluşturulma amacı, sektör içinde faaliyet gösteren tüm firmalar için yarar sağlayacak bir bilgi sistemi meydana getirmek. Bu sistemle, kırtasiye sektörüne ait ürün bilgileri KBS üyelerine tek bir çatı altında sunulmuş olacak. Firmalar, zaman kaybı yaşamadan en doğru bilgiye ulaşacak. KBS sistemi Türkiye ile sınırlı kalmayacak. İngilizce dil desteği sayesinde bütün dünyaya da açılmış olacak. Yabancı firmalarda Türkiye piyasasındaki tedarikçileri, markaları ve ürünleri görebilecek. Ürün kıyaslaması yapabilecek. Böylelikle sistemin ihracata büyük katkısı olacak.

Sisteme www.kirtasiyebs.com adresinden üye olduktan sonra sistemi kullanacak üyeler sistemin kullanım kolaylığından da faydalanabilecek. Giriş yapıldıktan sonra ürün arama motoru sayesinde istenilen ürün bilgisine rahatlıkla ulaşmak mümkün. Ayrıca “marka”, “grup” ve “tedarikçi” seçeneklerinden de ilerleyerek istenilen markanın ürünlerine, ürün gruplarına veya tedarikçilerine ulaşmak eskiye göre çok kolay olacak. Kırtasiye sektörünün her alanında hizmet veren firmalar sistemden yararlanabilecek. Perakendeciler, toptancılar, imalatçı ve ithalatçı firmalar… Perakende ve toptancı firmalar güncel fiyatları, eski fiyat listelerini ve ürün kıyaslamalarını tek bir noktadan online olarak inceleyebilecek. Bu sayede firmaların iş yükü azaltılmış olacak.

birebir anlatımlarla muğlak hiçbir nokta bırakmayacak şekilde sektörü aydınlatmak için çaba gösterdik. Korsan ve sağlıksız kırtasiye ürünlerine karşı başlatılan bu süreçte hem Gümrük ve Ticaret Bakanlığı hem de Sağlık Bakanlığı’yla kurulan yakın ilişkiler ise sağlıklı nesillere doğru adım atmamızı sağlayan bir sinerji yaratılmasını sağladı.

Çocuklarımızın çantadan kaleme, silgiden deftere kadar sağlıklı kırtasiye ürünleriyle eğitimlerini sürdürmesi için kalite çıtamızı hep en üst seviyede tutuyoruz. Bizlerin elinden çıkıp raflarda yerini alan ürünlerin kalite noktasında Avrupa Standartlarına (Reach Standartları) ulaşması ise mutluluğumuzu bir kat daha artırıyor.

Sektörümüz, genç Türkiye’mizin en büyük hazinesi olan çocuklarımıza daha sağlıklı bir gelecek tesis edilmesi yolunda yapılması gereken ne varsa yapmaya devam edecek.

Ayrıca, içe bağımlılığın azalıp dışa yani ihracata açılma süreci, bu bağlamda üretim, ihracat teşviklerinin artırılması, daha uygulanabilir ve pratik olması da sektörün güçlendiğinin ve daha da güçleneceğinin ifadeleridir.

Türkiye’de üretim ve ithalatta güvenli ürün seviyesinin yüzde 97’ye ulaşması Avrupalı ve Rus kökenli dünya markası birçok lisansör firmanın üretimlerini Çin’den Türkiye’ye taşır mı? Biz aslında güvenin yüzde 97’den de fazla olduğunu düşünüyoruz. Yüzde 99 kalite yakalandı. Fiyat olarak Çin ile rekabet zor ancak kalite konusu devreye girerse kalite standartları Türkiye’de çok daha yüksek. Bir de lokasyon olarak avantajlıyız. Çin’den konteynerla sipariş verip mal almak koşulu beklenirken Türkiye’nin lokasyonu nedeniyle istenildiği oranda üretim yapıp göndermek mümkün.

Sektörün büyüklüğü hakkında bilgi verir misiniz?Kırtasiye sektörü oldukça büyük bir sektör. Elimizde sektöre ilişkin istatistiki

bir bilgi yok. Yukarıda yazdığım veriler doğrultusunda büyüyen, kendini geliştiren, her yaşa hitap eden ürünleriyle çeşitliliği sürekli artıran bir sektör. Çocukluğumuzda sadece kalem, defter ve boya çeşitleri varken şu anda piyasa da yaklaşık 90 bin çeşit ürün var.

Şu anda sektörde gördüğünüz en önemli gündem maddesi nedir?Yaşadığımız darbe girişiminden sonra eğitim sektörünü etkileyen sıkıntılar, kapanan eğitim kurumları, tüm sektörler gibi bizim sektörümüz de sıkıntıdan geçiyor. Hepimizi ilgilendiren bu sorunların çözüme kavuşması en büyük beklentimiz.

Türkiye ve dünya ekonomisi hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız?2016 hepimizin bildiği gibi zor bir seneydi. 2017’de kısmi zorluklar devam edecek ancak 2018 ile birlikte rahatlamanın olacağına inanıyoruz. Bu krizleri birlik ve beraberlikle aşacağımıza inanıyoruz. Türkiye’miz üzerinde oyunlar dönüyor. Burada ekonomik olarak da bizi darboğaza sokmaya çalışıyorlar. Bunların hepsinin birlik, beraberliğimizle çözümleneceğine inanıyoruz. Küçük bir perakendecinin batması toptancıyı, toptancının sıkıntısı üreticiyi, ithalatçıyı doğrudan etkileyecektir. Hepimiz aynı

Cansel CanTÜKİD Genel Sekreteri

Page 18: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

sek

tör

ince

lem

e

İSTOÇHayat l 16

Sektörün karşılaştığı başlıca sorunlardan birinin sahte ve taklit ürünler olduğuna dikkat çeken KTSD Genel Koordinatörü Vuranel C. Okay, “Bu ürünler, öncelikle halk sağlığı için büyük bir tehdit. Yasadışı ve sağlıksız koşullarda üretilen bu ürünler, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri ile temizlik ürünleri satın alan vatandaşın sağlığını tehlikeye sokuyor” dedi.

Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayicileri Derneği (KTSD) Genel Koordinatörü Vuranel C. Okay, 2015 yılında kozmetik ve temizlik ürünleri sektörlerinin yurt içi cirolarının perakende satış fiyatlarıyla 20,8 milyar TL’yi bulduğunu tahmin ettiklerini dile getirdi. 2016 yılının ilk altı aylık görüntüsünün ise TL bazında büyüme oranının yüzde 9-12 arasında gerçekleşeceğine işaret ettiğine değinen Okay, “Kozmetik ve temizlik ürünleri sektörü 2016 yılının ilk dört ayında yaklaşık olarak yüzde 9 büyüdü. TÜİK kozmetik dış ticaret verilerine göre, 2016 yılının ilk altı ayında kozmetik ihracat değeri, 1 milyar TL’yi aşarken ithalat değeri de 1 milyar TL’ye yaklaştı” diye konuştu. Vuranel C. Okay ile kozmetik ve temizlik ürünleri sektörleri hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kozmetik ve temizlik ürünleri sektörü 2016 yılının ilk yedi ayını nasıl geçirdi? 2015 yılında sektörlerimizin yurt içi cirolarının perakende satış fiyatlarıyla 20,8 milyar TL’yi bulduğu tahmin ediliyor. 2016 yılının ilk altı aylık görüntüsü ise TL bazında büyüme oranının yüzde 9-12 arasında gerçekleşeceğine işaret ediyor. Kozmetik ve temizlik ürünleri sektörü 2016 yılının ilk dört ayında yaklaşık olarak yüzde 9 büyüdü. TÜİK kozmetik dış ticaret verilerine göre, 2016 yılının ilk altı ayında kozmetik ihracat değeri, 1 milyar TL’yi aşarken ithalat değeri de 1 milyar TL’ye yaklaştı.

Yıl sonu hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz? 2016 yılı, hem ülkemizde hem

de dünyada ekonomik ve sosyal açıdan birçok gelişmeyi beraberinde getirebilecek bir yıl. Genel dünya ekonomisinde yüzde 3 büyüme beklenirken, sektörümüz, tüketicinin güvenli ürün gereksinimlerini titizlikle gözetmeye devam ederek, 2016 yılında da çift haneli büyümeyi hedefliyor. Diğer taraftan, sektöre içerde ve dışarıda olumsuz etkileri olabilecek gelişmelerin

Vuranel C. OkayKTSD Genel Koordinatörü

“Sahte ve taklit ürünler sağlığı tehdit ediyor”

Page 19: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

17 l İSTOÇHayat

yapan firmaların da prestijini zedeliyor. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz

Kurumu’nun kozmetik ürünlere ilişkin 2016 yılı ikinci çeyrek denetim verilerine göre; denetlenen kozmetik ürün sayısı: 170, teknik düzenlemeye aykırı ürün sayısı: 107, güvensiz ürün sayısı: 21, teknik düzenlemeye aykırılık gerekçesi ile uygulanan toplam para cezası: 89.520 TL, mevzuat çerçevesinde verilen diğer para cezası: 80 bin TL, toplam para cezası: 169.520 TL’dir. 24 Aralık 2015 tarihli bir habere göre ise Batman’da emniyet görevlileri tarafından bir iş yerine yapılan baskında, 600 litre sahte deterjan ele geçirildi. Bu konudaki mevzuatımızın AB ile

uyumunun ivedilikle sağlanması, cezaların işlenen suç ile orantılı hale getirilmesi (AB örnekleri) ve denetimlerin gerektiği sıklıkla yapılabilmesi için yeterli sayıda ve uygun eğitim düzeyinde eleman istihdam edilmesi, sahte ve taklit ürünlerin önüne

geçmek için alınabilecek en etkin önlemdir.

Bir diğer sorun ise, günümüzde yaşanan bilgi kirliliğidir. Tüketiciler sürekli bilgi kirliliğine maruz kalıyor. Gerek sosyal medyada, gerekse yazılı ve görsel basında zaman zaman asılsız haberler olabiliyor ve bu da tüketiciyi kaygılandırabiliyor. Tüketicilerin haklarını koruyarak güvenli ürünlere ulaşmalarını sağlamak KTSD için birincil önemde. Tüketiciyi kaygıya sevk edebilecek konulara karşı bilinç düzeyini artırmak için internet sayfamız üzerinden de bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Beklentimiz, medyanın da ellerine geçen bilgileri haberleştirirken aynı özveriyle, tüketicilerin doğru ve etkili şekilde bilgilendirilmesini sağlamasıdır.

takip edilmesi ve uygun ortamlar yaratılarak yaşanan olumsuzluklara çözüm üretilmesi gerekiyor.

Sektörün büyüklüğü nedir? Sektörümüz, 2015 yılı itibarıyla 20,8 milyar TL’ye ulaştığı tahmin edilen ciromuz, 230 bin perakende satış noktasında ticaret sağlayan ürün portföyümüz ile büyümeye devam ediyor. Bunun yanı sıra; kozmetik, deterjan, temizlik ve hijyenik kağıt sektörlerinde 5 bin civarında faaliyet gösteren firma ile doğrudan ve dolaylı olarak 120 bin kişiye istihdam sağlanıyor.

Kozmetik ve temizlik ürünlerinde nasıl bir çeşitlilik yaşanıyor? Sektörde yeni trendler neler? Temizlik ürünleri hayatımızda vazgeçilmez bir yer kaplıyor. Gerek kişisel, gerekse çevresel temizlik ürünlerini kullanmadığımız bir gün düşünülemez. Bu bağlamda temizlik ürünleri sektörü Türkiye’de tüketicinin günlük ihtiyaçlarına cevap veren en önemli sanayi kollarından biri durumunda. Biz de Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayicileri Derneği olarak; üretici ve tüketicilerin haklarının korunması adına bu kıymetli sektörün sesi olmaktayız. Temizlik sektörü diğer sektörlerin sıkıntı yaşadığı dönemlerde bile Türkiye’de büyüme göstermeye devam edebiliyor. Yerleşik kültürümüzden dolayı ülkemizde temizlik ürünleri diğer pek çok benzer ülkeye göre daha fazla tüketiliyor. Temizlik ürünleri dendiğinde çamaşır ve bulaşık deterjanları, çamaşır yumuşatıcıları ve çamaşır suyu akla gelen başlıca ürünlerden. Bunların dışında genel olarak mutfak ve banyo hijyeni için kullanılan ürünler önem taşıyor. Ekonomi Bakanlığı Kozmetik Sektör Raporu’nda da yer verildiği üzere, Türkiye’deki ekonomik gelişmelere bağlı olarak, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri pazarı her yıl ortalama yüzde 10 büyüyor. Pazarda doğal kozmetik ve

kişisel bakım ürünlerinin payının yüzde 5 civarında olduğu tahmin ediliyor. Saç bakım ürünleri, sektör ürünleri içinde en büyük paya sahip. Şampuanlar, saç bakım ürünlerinin yaklaşık yüzde 59’unu oluşturuyor. Tıraş ürünleri, tüy dökücüler, banyo ve duş ürünleri özellikle el sabunları, dudak ve göz makyaj malzemeleri, deodorantlar ve ter önleyici ürünler, parfümler, kolonyalar ve bebek bakım ürünleri başlıca üretilen ürünler. Ülkemizde son yıllarda sektörde doğal sabunlar, şampuanlar, diğer saç bakım ürünleri ve saç boyaları, cilt bakım ürünleri, vücut bakım ürünleri ve diğer doğal kozmetikler üretilmeye başlandı. Özellikle doğal sabun ve şampuan

üretimi ülke çapında birçok küçük ölçekli firma tarafından gerçekleştiriliyor. Dünyaca ünlü defne ve zeytinyağı sabunları Türkiye’de büyük miktarlarda üretiliyor.

Sektöre yönelik gördüğünüz sorunlar var mı? Sizce bu konuda hangi adımlar atılmalı? Sektörümüzün karşılaştığı başlıca sorunlardan biri sahte ve taklit ürünler. Bu ürünler, öncelikle halk sağlığı için büyük bir tehdit. Yasa dışı ve sağlıksız koşullarda üretilen bu ürünler, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri ile temizlik ürünleri satın alan vatandaşın sağlığını tehlikeye sokuyor. Bunun yanı sıra; sahte ve taklit ürünler, mevzuata ve yasalara uygun ve halk sağlığını gözeterek üretim

Page 20: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 18

üye

ta

nıt

ımı

Kırtasiye ve hırdavat ürünleri alanlarında faaliyet gösteren Şahin Kırtasiye, 1986 yılında İstanbul’da kuruldu. Ofis ve kırtasiye malzemelerinde dünyanın önde gelen firmalarından AIHAO, LANTU, TİKO gibi markaların Türkiye distribütörlüğünü yapan Şahin Kırtasiye, bunun yanı sıra, kendi kurup büyüttüğü MİKRO markalı ürünlerin üretimini ve satışını gerçekleştiriyor. Türkiye ekonomisinin bunca olumsuz olaylara rağmen dimdik ayakta durduğunu ve birçok ülkeden daha güçlü olduğunu aktaran Şahin Kırtasiye Ortağı Fatih Kaplan ile firmalarının yanı sıra, Türkiye ekonomisini konuştuk.

Kısaca firmanız hakkında bilgiverir misiniz? Şahin Kırtasiye, 1986 yılında İstanbul’da kuruldu. Faaliyet alanını kırtasiye ve hırdavat ürünleri olarak belirledi. Yeniliklere açık olmamız nedeniyle 30 yıldır ürün gamımızı sürekli artırıyoruz. Müşterilerimize uygun fiyat politikası ile hizmet vermeyi kendimize hedef edindik. Şahin Kırtasiye, ürün çeşitliliğini, satış ve sevkiyat ağını sürekli yenileyerek kendini sektörün öncü kuruluşlarından biri haline getirdi. Firma olarak ilk günkü duyduğumuz heyecanla devam ettiğimiz bu yolda, ofis ve kırtasiye malzemelerinde dünyanın önde gelen firmalarından AIHAO, LANTU, TİKO gibi markaların Türkiye distribütörlüğünü yapıyoruz. Bunun yanı sıra, kendi kurup büyüttüğümüz MİKRO markalı ürünlerin üretimini ve satışını gerçekleştiryoruz.

Şahin Kırtasiye Ortağı Fatih Kaplan:

“İSTOÇ, ekonomiye büyük katkı sağlıyor”İSTOÇ’un Türkiye’nin ticaret merkezi olarak görüldüğünü ve içinde birçok sektörün yer almasıyla piyasaya yön verdiğini aktaran Fatih Kaplan, “Gerek toptan, gerekse perakende satışlarıyla ülke ekonomisine büyük katkıda bulunuyor” şeklinde konuşuyor.

Sektörünüzün bugünkü durumu hakkında neler söylemek istersiniz? Kırtasiye, hitap ettiği ürün gamıyla yediden yetmişe tüm insanların ilgi gösterdiği bir sektör. Eğitim ve öğretim devam ettiği sürece de faaliyetlerini sürdürecek. Kırtasiye sektöründe de diğer sektörlerde olduğu gibi bazı sıkıntılar yaşanıyor. Taklit, kaçak ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen ürünler sektörü olumsuz yönde etkiliyor. Bu olumsuz unsurlar kırtasiye sektörünün daha da büyümesini engelliyor. Üyesi olduğumuz Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) bazı önlemler ve tedbirler aldı.

İSTOÇ Ticaret Merkezi ile ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? İSTOÇ , Türkiye’nin ticaret merkezi olarak görülen ve içinde birçok sektörün olmasıyla piyasaya yön veren bir ticaret merkezi. Gerek toptan gerekse perakende satışlarıyla ülke ekonomisine

büyük katkıda bulunuyor. Bölgemizdeki yatırımların tamamlanmasıyla beraber işlem hacminin daha da büyüyüp yabancı müşterilerin İSTOÇ’a ziyaret etmesini temenni ediyorum.

Türkiye ekonomisi hakkındaki düşünceleriniz neler?Türkiye ekonomisinin bunca olumsuz olaylara rağmen dimdik ayakta durduğunu ve birçok ülkeden daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Dış bağlantılı birçok düşmanın Türkiye ekonomisine zarar verdiği ortada... Borsamızın ani düşmesi veya çıkması aynı şekilde dolar ve euro kurlarının ani hareketleri piyasada maalesef olumsuz hava yaratıyor. Bu da insanların alışveriş yapmasını olumsuz yönde etkiliyor. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz sürece bu coğrafyadaki lider ülke pozisyonumuzu koruyacağımızı düşünüyorum.

Fatih KaplanŞahin Kırtasiye

Page 21: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

19 l İSTOÇHayat

üye tanıtımı

Işık Çanta Yetkilisi Mehmet Hamdi Işık:

Kırtasiye sektöründe yaptıkları çalışmalarla çok iyi yerlere geldiklerini söyleyen Işık Çanta Yetkilisi Mehmet Hamdi Işık, “İlkemiz daima dürüstlük oldu. Bu da bizi bugünlere kadar getirdi. Ürünlerimizi yaklaşık 18-20 ülkeye ihraç ediyoruz. Türkiye’de ise 81 vilayetteki kırtasiye sektörüne ve zincir marketlere ulaştırıyoruz” diyor.

“Ürünlerimizi yaklaşık 20 ülkeye ihraç ediyoruz”

Mehmet Hamdi Işık, 1973 yılında İstanbul’a gelerek 1983 yılı başlarında kendi işini kurmuş. 1986 yılında Türkiye’de belki de bir ilk olan kumaş kalemlik üretimi gerçekleştirdiklerini belirten Işık, “Ürünümüz çok rağbet gördüğü için bir yıl yok sattık. Sonra bu çeşidi tamamlayan ürün grubu olan okul çantası üretimine başladık ve 34 yıldır da devam ediyoruz” diyor. 45 yıldır içinde yer aldığı kırtasiye sektöründe son iki yıldır durgunluk yaşandığına dikkat çeken Işık Çanta Yetkilisi Mehmet Hamdi Işık ile firmalarının yanı sıra, İSTOÇ hakkında konuştuk.

Kısaca kendiniz ve firmanız hakkında bilgi verir misiniz?1 Eylül 1961 yılında Ordu Fatsa’da doğdum. 1973 yılında İstanbul’da yaşayan abimin yanına geldim ve İstanbul hayatım bu tarihten itibaren başlamış oldu. Bir süre muhtelif işlerde pazarlamacı ve yönetici sıfatıyla çalıştım. 1983 yılı başlarında da kendi işimi kurdum. İlk olarak plastik kırtasiye ürünleri, tual, raket, proje resim çantası gibi ürünlerin imalatını yaparak kırtasiye sektörüne giriş yaptım. 1986 yılında Türkiye’de belki bir ilk olan kumaş kalemlik üretimi gerçekleştirdik. Ürünümüz çok rağbet gördüğü için ürünü bir yıl yok sattık. Sonra bu çeşidi tamamlayan ürün gurubu olan okul çantası üretimine başladık ve 34 yıldır da devam ediyoruz. Sektörde çok iyi yerlere geldiğimizi söyleyebilirim.

İlkemiz daima dürüstlük oldu. Bu da bizi bugünlere kadar getirdi. Ürünlerimizi yaklaşık 18-20 ülkeye ihraç ediyoruz. Türkiye’de ise 81 vilayetteki kırtasiye sektörüne ve gros marketlere ulaştırıyoruz.

Sektörünüzün bugünkü durumu hakkında neler söylemek istersiniz?45 yıldır kırtasiye sektörünün içinde yer alıyorum. Son iki yılı çok durgun geçiriyor. Bir-iki günlük satışlarla sezonu geçiştiriyoruz. Tabii ki bunların sebepleri var. Örnek verecek olursam, her yıl 15 Ocak - 15 Haziran arası toptancı kırtasiyecilerin düzenlediği bölge fuarları yapılıyor. Bu fuarlarda perakendeci kırtasiyeciler, sezonluk ihtiyaçlarının çoğunu almış oluyor. Sezona alacak ihtiyaç kalmadığı için de gelip alışveriş yapmıyorlar. Dolayısıyla sezon çok durgun geçiyor. Biz de Işık Çanta olarak bu durgunluğu yurt dışına açılarak gidermeyi düşündük ve hemen faaliyete geçtik. Sonuçları da gayet başarılı oldu. Böyle giderse, birçok firmanın kapatacağını, birçoklarının da iflas edebileceğini söylemek yanlış olmaz. Tabii böyle bir şey yaşanmasını kesinlikle istemiyorum.

Türkiye ekonomisi hakkındaki düşünceleriniz neler?Türkiye’nin ekonomisi maalesef

çok iyi durumda bulunmuyor. Bu konuda hükümetin gerekli çalışmaları yapması gerektiğini düşünüyorum. Tabii bu konuda onlar da gerekli çabayı gösteriyorlar ancak dış güçler maalesef Türkiye’yi rahat bırakmıyor. Dünyadaki birçok ülkeden Türkiye’ye karşı karalama kampanyası başlatıldı. Türkiye’de iç savaş olduğu ve terör olaylarının yaşandığı söylenerek halklarının ülkemize giriş yapmasını engeliyorlar. Turist gelmediği için alışveriş olmuyor, bu durumda esnafı olumsuz etkiliyor. Ancak karamsarlığa düşmeden çalışarak bugünlerin atlatılabileceğini düşünüyorum.

Mehmet Hamdi IşıkIşık Çanta

Page 22: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 20

üye

ta

nıt

ımı

2007 yılında aile firması olarak kurulan Bay Temizlik, kurumsal firmaların ve resmi kurumların temizlik, ambalaj ve ikram ürünlerinin tedarik hizmetini yapıyor. Bu anlamda da müşterilerine yerli ve yabancı birçok marka ürün sunuyor. Endüstriyel temizlik sektörüne olan ihtiyacın hiç bitmediğini, sektöre sürekli yeni firma ve üreticilerin girerek, yeni yatırımlar yaptıklarını dile getiren Bay Temizlik Sağlık Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd Şti Müdürü Mehmet Güşen ile firmalarını yanı sıra faaliyet gösterdikleri sektör hakkında konuştuk.

Kısaca kendinizi ve firmanızıtanıtır mısınız?1984 yılında İstanbul’da doğdum. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Öğretim ve Teknolojileri Eğitimi Bölümü öğrencisiyim. Aynı zamanda 2007 yılında kurduğumuz aile firmamız Bay Temizlik Sağlık Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin Müdürüyüm. Firmamız, kurumsal firmaların, resmi kurumların yani insan popülâsyonunun yoğun olduğu kurum ve kuruluşların temizlik, ambalaj ve ikram ürünlerinin tedarik hizmetini yapıyor. Bu anlamda müşterilerimize yerli ve yabancı birçok marka ürün sunuyoruz. Üretici firmalardan alım yaptığımız için de müşterilerimize kaliteli ürünü uygun fiyata sunabiliyoruz. 2013 yılında www.temizlikburda.com’u faaliyete geçirdik. Böylece müşterilerimize online satış hizmeti vermeye başladık.

Sektörünüzün bugünkü durumu hakkında neler söylemek istersiniz?Endüstriyel temizlik sektörüne olan

Bay Temizlik Sağlık Turizm Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. Müdürü Mehmet Güşen:

“İSTOÇ’u sektörümüzünmerkezine koyabiliriz”Endüstriyel temizlik sektörünün birçok önemli firmasının İSTOÇ’ta konumlandığını söyleyen Mehmet Güşen, “Sektörümüzün neredeyse merkezine İSTOÇ’u koyabiliriz. Tüketici dediğimiz birçok kurumsal firma, alım yapmak için merkezi geziyor veya fiyat araştırması yapıyor” diye konuşuyor.

ihtiyaç hiç bitmiyor. Sektöre sürekli yeni firmalar ve üreticiler girerek, yeni yatırımlar yapıyor. Böylece sektör ülkemizde ve dünyada sürekli büyüyor. Hatta bu yıl içinde uluslararası birkaç firma Türkiye’de bazı firmalara ya ortak oldu ya da komple satın aldı. Bu bile ülkemizde bu sektörün geleceğinin ne kadar büyük olduğunun bir göstergesi. Ancak ülkemizde ne kadar büyüse de sağlıklı ve verimli bir rekabet ortamı olmadığından sektörümüzdeki kârlılık gün geçtikçe azalıyor. Rekabet dengesiz olarak devam ettiği sürece de kalitesiz ürünler yaygınlaşıyor ve bu da en büyük zararı tüketiciye veriyor. Bu problemin birkaç nedeni var. Birincisi, sektördeki kârlılığın azalmasından dolayı daha çok kâr etmek isteyen üretici veya satıcı firmalar en kolay çözüm olarak ürünlerinin maliyetini azaltmak için kalitesini bozmaya yöneliyor. İkincisi ise, tüketicinin sağlıklı alım yapamaması. Yani ürün alırken özelliklerine dikkat etmeden, sadece fiyatı ile seçim yapılması. Bir diğer problem de son dönemde ülkemizde yaşadığımız bazı üzücü olayların da bahane edilmesiyle başlayan vadelerin artması. Sektörümüzün zor taraflarından biri olan tahsilatlar, vadelerin uzaması ile daha da zor bir hale geliyor.

İSTOÇ ile ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?Endüstriyel temizlik sektörünün nerdeyse merkezine İSTOÇ’u koyabiliriz. Çünkü sektörümüzün birçok önemli firması burada konumlanıyor. Tüketici dediğimiz birçok kurumsal firma, alım yapmak için İSTOÇ’u geziyor veya İSTOÇ’ta fiyat araştırması yapıyor. İSTOÇ Yönetimi’nin

geliştirmiş olduğu www.istoc.com.tr isimli web sitesinin reklam anlamında bize ciddi bir desteği var. İSTOÇ’ta benim gördüğüm en büyük problem trafik. Sanırım, 3. Köprü’nün bağlantı yolları açılınca bu da ciddi anlamda çözülecek. Bu anlamda yapılan tek şerit uygulaması da trafiği önemli ölçüde rahatlatmış gözüküyor. Türkiye ekonomisi hakkındaki düşünceleriniz neler?15 Temmuz’da yaşadığımız darbe teşebbüsü, Allah’ın yardımı ve milletimizin inancı ile püskürtüldü. Yaşım itibarıyla daha önceden darbe dönemlerini görmediğim için ülkemizin ne hale gelebileceğini birkaç saat içinde öğrendim. Allah böyle bir durumdan ülkemizi korusun. Ama böyle bir durum yaşamamıza rağmen ekonomimizin birilerinin dediği gibi çok kötü olmadığını gördük. Sektörümüz için çok belirleyici olan döviz kurları, 10 gün içinde eski rakamlara indi. Şimdi görüyoruz ki bankalar da kredi faizlerini indiriyor. Bu da piyasada dolaşacak parayı artıracak ve işlerde bir rahatlama olacak. Yalnız devletin sadece inşaat ölçekli büyüme yapmasını doğru bulmuyorum. Muhakkak sanayi üretimine destek vermeli ve büyütmeli. Bu anlamda nakit sıkıntısı çeken esnafımız da faizsiz kredi desteği ile desteklenmeli.

Mehmet Güşen:Bay Temizlik

Page 23: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

21 l İSTOÇHayat

üye tanıtımı

Mat Kozmetik Genel Müdürü Murat Toprak:

Kozmetik sektörünün, hem dünyada hem yurtiçinde her yıl büyüme kaydettiğini söyleyen Murat Toprak, “Ayrıca ülkemizdeki kişi başı kozmetik harcamasının, gelişmiş ülkelerin gerisinde olması nedeniyle, yurtiçi pazarda ciddi bir büyüme potansiyeli bulunuyor” diyor.

“Kozmetik sektörü hızla büyüyor”

Bir taraftan toptan ürün alım satımı yapan, bir taraftan da Esterel markasının ithalat, ihracat ve yurt içi satışını gerçekleştiren Mat Kozmetik, dokuz yıl öne kurulmuş. Toptan grupta müşterilerine kozmetik sektöründe rağbet gören ürünleri, zengin bir çeşit ile makul fiyatlara sunduklarını belirten Mat Kozmetik Genel Müdürü Murat Toprak ile firmalarını yanı sıra, İSTOÇ ve faaliyet göstedikleri sektör hakkında konuştuk.

Kısaca kendinizi ve firmanızı tanıtabilir misiniz?2004 yılında Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nden mezun oldum. 1,5 sene kadar özel sektörde çalıştıktan sonra aile firmamızda çalışmaya başladım. Mat Kozmetik olarak dokuz senedir piyasada faaliyet gösteriyoruz. Bir yandan toptan ürün alım satımı yapıyoruz, bir yandan da Esterel markasının ithalat, ihracat ve yurtiçi satışını gerçekleştiriyoruz. Toptan grupta müşterilerimize kozmetik sektöründe rağbet gören ürünleri, zengin bir çeşit ile makul fiyatlara sunuyoruz. Esterel ise 30 seneyi aşkın geçmişi ile zihinlerde yer tutan, kalitesiyle rakiplerinden sıyrılan, özellikle makyaj kalemi konusunda geniş bir ürün çeşidi sunan marka olarak dikkat çekiyor. Kalite, firmamız adına vazgeçilmez bir kriter olduğu için, dünyanın kalem konusunda en iyi fabrikasında, özel bir formül ile üretiliyor. Makyaj gibi kozmetiğin belki de en zorlu dalında kadın müşterilerimizin beğenerek ısrarla aldığı bir ürün oldu. Esterel olarak ürün gamımızda göz, dudak, kaş, asansörlü, ultra kalemler ile kalem eyeliner ve dipliner bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda ürün çeşitliliğimizi ve ihracat yaptığımız ülkelerin sayısını artırmak üzere adımlar atmaya devam edeceğiz.

Sektörünüzün son yıllarda gösterdiği gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz? Kozmetik sektörü, hem dünyada hem yurtiçinde her yıl büyüme kaydediyor. Ayrıca ülkemizdeki kişi başı kozmetik harcamasının, gelişmiş ülkelerin gerisinde olması nedeniyle, yurtiçi pazarda ciddi bir büyüme potansiyeli bulunuyor. Her yıl değişen modaya bağlı olarak kozmetik sektöründe yeni çıkan ürün ve renkler sektörü dinamik tutuyor. Ancak, yurtiçi pazardaki aşırı rekabet ve büyük ulusal zincirlerin uyguladığı haksız rekabet, sektörün az ya da tek şubeli oyuncularını çok zorluyor. Bu gidişle sektör, birkaç büyük ulusal zincirin hakimiyetine girecek. Bu durum, hem yerel mağazaları kapanmaya zorluyor hem de yerel markaların ulusal zincirlerin raflarında barınma şansı olmadığı için güçlü uluslararası markaların pazardaki payı artıyor. Devletimizin, kozmetik sektöründe rekabeti düzenleyici uygulamaları acilen hayata geçirmesi gerekiyor.

İSTOÇ Ticaret Merkezi ile ilgili görüşleriniz neler?İSTOÇ, gerçekten toptan ticarete büyük bir ivme kattı. 1980 ve 1990’lı yıllarda ticaret, Tahtakale’deki ufak dükkanlardan yapılıyordu. Günümüz şartlarında, büyük deposu olan, showroom’da ürünlerimizi sunabileceğimiz alanların ve müşterilerimizi ağırlayabileceğimiz ofislerimizin olması, ciddi avantajlar sağlıyor. İSTOÇ, hem İstanbul içinden hem İstanbul dışından gelen müşteriler için bir nevi 365 gün açık fuar alanı olarak da değerlendirilebilir. Ancak günümüzün internet dünyası olduğu düşünülürse, internet üzerine daha ciddi yatırımlar yapılması gerekiyor. Örneğin,

Alibaba benzeri bir site, özellikle de yurt dışı için değerlendirilebilir.

Türkiye ekonomisi hakkındaki genel görüşlerinizi paylaşır mısınız?Enflasyon oranı yüzde 10’un altında, kamu bütçesi dengeli olan ekonomimiz, bu sene yaşanılan birçok bombalı saldırıya ve en son yaşadığımız kanlı darbe girişimine rağmen iyi bir görüntü veriyor. Ancak turist sayısında yaşanan yüzde 40’a varan düşüş ve ayrıca komşu ülkelerde yaşanan iç karışıklıklar sebebiyle 2016’da beklediğimiz çıkışı yakalayamayacağımız ortada. 2023 yılı yaklaştıkça, 2023 hedeflerine ulaşabilmek ve milli geliri 10 bin dolar eşiğinden kurtarabilmek için, bilgi yoğun sektörlere yatırım desteklenmeli, yurt dışı pazarlarda markalaşma adına Turquality benzeri aktiviteler yaygınlaştırlmalı ve KOBİ’ler üzerindeki değişik isimde alınan birçok vergi hafifletilmeli ya da kaldırılmalıdır.

Murat ToprakMat Kozmetik

Page 24: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 22

Türkiye, ekonomisini yenidenyapılandırmak için çalışıyor”Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Arolat, “Türkiye, sürekli olarak ciddi bir program yürüterek ekonomisini toparlamak ve yeniden yapılandırmak için çalışıyor. Fakat bu yeniden yapılandırma çalışmaları, ortaya atıldıktan bir süre sonra sonuçlarının ne olduğu ciddi olarak tartışılmıyor. Bu nedenle çoğu zaman yapılandırmalar geri itiliyor” diyor.

Darbe girişiminin kısa vadede Türkiye’ye geliş gidişleri çok azalttığını dile getiren Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Arolat, “Uzun vadede ise, iyi anlatılabilirse geriye döner bu olumsuzluklar. Yavaş yavaş bizden alışveriş yapanlar geri gelmeye başlar. Daha doğru bir ortama doğru gidebiliriz” dedi. Türkiye ekonomisinin şu anda bir taraftan arayışlarını sürdürüken, bir taraftan da olumsuzluklar yaşamaya devam ettiğine dikkat çeken Osman Arolat ile Türkiye ekonomisini konuştuk.

Türkiye ekonomisi şu anda nasıl bir dönemden geçiyor?Türkiye ekonomisi şu anda bir taraftan arayışlarını sürdürürken, bir taraftan da olumsuzluklar yaşamaya devam ediyor. Yaşadığı olumsuzluklara bakarsak, bugün TUİK’in açıkladığı rakama göre, en zengin yüzde 20 gelirini artırıyor, en fakir yüzde 20 gelirini düşürüyor. Bu durumda da gelir dağılımında ciddi bir problem yaşandığını gösteriyor. Yatırımlar için harcanan para miktarı düşüyor, makine ve teçhizatçıya yapılan

yatırımlar azalıyor. Bunlar olumsuz gelişmeler gibi gözüküyor. Ancak bunlara karşılık da yeni arayışlar var. Mesala, Güneydoğu ve Doğu’da yapılacak fabrikalar için fabrika binasının yapımınının masraflarını devlet karşılamaya çalışıyor. Üretime başladıkları zaman üretilen ürünün satın alınmasına bakıyor. Yani Türkiye bir taraftan ciddi arayışlar içinde bulunurken, bir taraftan ciddi sorunlar yaşamaya devam ediyor. Şu anda böyle bir ortam yaşıyoruz. Yüzde 4’ler seviyesinde bir büyüme de devam ediyor. Ancak

bu büyüme de üretime değil, tüketime dayalı olduğu için çok iyi bir büyüme olarak görülmesi mümkün değil.

Darbe girişimi ekonomiyi kısa ve uzun vadeli olarak nasıl etkiledi?Darbe girişimi kısa vadede Türkiye’ye geliş gidişleri çok azalttı. Örneğin, tekstilciler ve konfeksiyoncular, “Eskiden ayağımıza gelerek bizden alışveriş yapmak isteyen Batılılar, şimdi kendi ülkelerine bizi çağırıyor. Ülkemize yaptıkları seyahatleri kestiler,

ekon

omi

OOOOOOOOOOOOOOssssssssssmmmmmmmmmmmmmmmmmmaaaaaaaaaaaaaaannnnnnnnnnnn AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAArrrrrrrrrrrrrooooooooooooooolllllllllllllaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaattttttttttttttttt

Page 25: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

23 l İSTOÇHayat

bu yüzden de biz seyahat etmek zorunda kalıyoruz” diyor. Haftada üç-dört kere ellerinde bavullarıyla Batılı ülkelere giderek kendi koleksiyonlarını gösteren konfeksiyoncular, orada eski müşterilerine mal satmaya çalışıyor. Ürün satmaya çalışırken de yüzde 5-10 civarında indirim yapmak zorunda kalıyorlar. Bu yüzden de orada ciddi bir zaafa uğradıklarını söylüyorlar. Uzun vadede iyi anlatılabilirse geriye döner bu olumsuzluklar. Yavaş yavaş bizden alışveriş yapanlar geri gelmeye başlar. Daha doğru bir ortama doğru gidebiliriz.

Darbe öncesine dönersek Türkiye ekonomisi, 2016 yılına nasıl bir başlangıç yaptı?Türkiye ekonomisi ne yazık ki biraz önce bahsettiğim gibi sağlıklı olmayan bir yapıyla 2016 yılına giriş yaptı. Gördüğüm kadarıyla öyle de devam ediyor.

Türkiye, ekonomisini yeniden yapılandırmak için neler yapıyor?Türkiye, sürekli olarak ciddi bir program yürüterek ekonomisini toparlamak ve yeniden yapılandırmak için çalışıyor. Fakat bu yeniden yapılandırma çalışmaları, ortaya atıldıktan bir süre sonra sonuçlarının ne olduğu ciddi olarak tartışılmıyor. Bu nedenle çoğu zaman yapılandırmalar geri itiliyor. Örneğin,

2011 yılında Avrasya’nın ileri teknolojide ve orta üstü teknolojide üretim merkezi olacağımıza dair açıklama yaptık. Bununla ilgili eylem planları hazırlayarak 2014 yılında bunu gerçekleştireceğimizi söyledik. Ancak 2014 yılı sonuna geldiğimizde bu konu gündemden kaldırıldı ve yeni yapılanma modelleri oluşturuldu. Türkiye’nin ileri teknolojide toplam üretimi hiç değişmeden aynen devam ediyor. Katma değeri yüksek ürün üretmek yolunda çok ciddi problemler yaşıyoruz. Çok dinamik bir iş dünyamız ve çok sağlam bir bankacılık sistemimiz var. Buradan aldığımız güç yolumuza devam etmemizi sağlıyor. Ancak bu durumda büyüme tüketime dayalı ve kamu ağırlıklı olarak devam ediyor. Dolayısıyla hormonlu bir büyüme olduğu kanaatindeyim. Sağlıklı bir büyüme elde edebilmek için Ali Babacan’ın birçok kez dile getirdiği gibi yeni bir kalkınma stratejisine ihtiyaç var. Bu noktada önümüze koyduğumuz taşların sürdürülmesi gerekiyor. Yani aldığımız kararları doğru şeklide uygulamalıyız. Hangi eylem planlarını ortaya koyduysak hayata geçirebilmemiz lazım. Öte yandan iş dünyamızın katma değeri yüksek ürünlere yönelmelerini sağlayacak adımların da atılması büyük önem taşıyor.

Sizce nasıl bir politika izlenirse Türk ekonomisi rahata kavuşur?Öncelikle yapısal reformlar mutlaka tekrarlanmalı. Yapısal reformların ağırlıklı olarak Türkiye’nin yüzde 90 üzerinde işletmesinin yer aldığı KOBİ’ler üzerinde mutlaka yeni bir şeyler yapılması gerekiyor. Bu sözel olarak değil, eylem olarak yapılmalı. Sözel olarak çok şey istiyoruz ama eylem olarak onu fazla yapmıyoruz. KOBİ’lerin yatırım yapılabilmesi için finansa ulaşmalarının rahatlaması gerekiyor. Finansa ulaşmalarını rahatlatacak önlemler gerekiyor. Ağırlıklı olarak hükümet tarafı ve Cumhurbaşkanı faizlerin indirilmesiyle bu işin olabileceğini söylüyor. Ama sadece faizlerin indirilmesiyle bu işin olmayacağı da kesin. O yüzden de

diğer önlemlerin de mutlaka alınması gerekiyor. Yani hangi destekleri verirsek üretime yönelik bir gelişme olur ülkemizde, hangi destekleri verirsek KOBİ’ler birleşmelerle kendi içlerinde büyüyebilirler. Hangi destekleri verirsek, KOBİ’ler yurtdışında partnerler arıyarak kendileriyle beraber yola devam ederler. Bunları bulmak lazım. Bunların üzerine çok konuluşuyor ama ne yazık ki şu ana kadar ciddi bir gelişme olduğunu söyleyemem.

Türkiye ekonomisinin geleceğine yönelik neler söylemek istersiniz?Türkiye ekonomisi dinamik bir ekonomi. Dinamik bir ekonomi olmanın getirdiği büyük avantajları da var. Onu yer yer iyi kullanıyor. Belli kentler var ve söz konusu yerlere ciddi yatırım yapılmış durumda. Aşağı yukarı 20’ye yakın sanayi kenti diyebileceğimiz kent var. Bunlar uluslararası piyasalarda rekabet edebilecek ürünler üretiyorlar. Aynı şekilde belli alanlarda ciddi tarımsal avantajlarımız var. Örneğin, sebze, meyve ve buğday ununda... Bu tür avantajları iyi kullanarak yola devam edersek herhalde daha iyi, daha gerçekçi, daha üretime dayalı bir büyüme potansiyeli yakalayabiliriz. Bu da bize refah ve rekabet gücü getirebilir.

Yüzde 4’ler seviyesinde bir

büyüme de devam ediyor. Ancak bu

üretime değil, tüketime dayalı

olduğu için çok iyi bir büyüme olarak

görülmesi mümkün değil.

KOBİ’lerin daha sağlıklı ve düzgün kurumlar haline gelmeleri sağlanmalıEkonomimiz açısından öncelik vermemiz gereken konulardan bir diğeri de ekonomimizin kılcal damarları olan KOBİ’lerin daha sağlıklı ve düzgün kurumlar haline gelmelerini sağlamak. Ekonomik reformların KOBİ’lerin kurumsal yapılarını geliştirecek ve onları üretimde teşvik edecek bir model içermesi gerekiyor. Bu yapıyı içeren bir kalkınma modeli yaratabilirsek ve her kuruma eşit şartlar sunarsak çok olumlu sonuçlar alacağımızı düşünüyorum.

Page 26: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 24

Fethiye’ye 46 kilometre uzaklıktaki Kınık Köyü’nde yer alan Xanthos (Ksantos), Eşen Çayı kenarındaki ovaya hakim iki tepe üzerinde bulunuyor. Şehir, birçok önemli özelliklerinin yanında tarihi acılarla dolu kent olarak biliniyor. Tarihçiler, kentin birçok kez yerle bir olduğunu ve yandığını fakat yeni şehrin küller arasından yeniden yeşerdiğini söylüyor.g

ezi

Küllerinden doğan kent

Xanthos

Page 27: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

25 l İSTOÇHayat

Likya Uygarlığı’nın özgünlüğü ve kazılarda elde edilen buluntuların önemi nedeniyle 1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilen Xanthos’un tarihi acılarla dolu. Bağımsızlık uğruna ölümü seçmeleri onların günümüze kadar ulaşan destansı kahramanlıklarını yeterince anlatıyor. Yüzbinlerce askerden oluşan Pers ordusuna karşı, 5-6 bin kişilik orduyla sonuna kadar direnen Xanthoslular, bitmez tükenmez dirençlerine rağmen yenik düşer. Şehir düşse de esir olarak yaşamayacaklarından; kadınlarını, çocuklarını ve hazinelerini kaleye kapatarak yakarlar. Kendileri de kralın bir zamanlar deniz olan ana Eşen Çayı’nın getirdiği alüvyonlarla bugün bir “sera” ovasına dönüşen manzaraya hakim, kentin en yüksek noktasında içkisini yudumladığı terastan aşağı, Eşen Çayı’na atlayarak intihar ederler.

Evlerimizi mezar yaptık, Ve mezarlarımızı kendimize ev...Evlerimiz ateşe verildi,Ve mezarlarımız yağmalandı...Yüksek tepelere sığındık, Yerin dibine saklandık,Su içinde gizlendik,Geldiler ve bizi buldular...Bizi yaktılar ve yok ettiler,Bizi yağmaladılar...Ve biz,Analarımız uğruna,Ve özgürlüğümüzün...Biz, bu toprakların insanları,Topluca intiharı aradıkArkamızda bir ateş bıraktık,Hiç sönmeyecek...

Perslerin kölesi olarak yaşamaktansa, ölümü seçen bu savaşçı halkı bugünün şartlarında dahi anlamak çok kolay. Gerçi; atlayıp intihar ettikleri noktanın muhteşen manzarasını görünce, insanın içine yine de bir yaşama tutunma isteği düşer mi diye de tereddüt etmemek elde değil.

Page 28: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 26

r

gez

i

İki tepe üzerine kurulmuşLikya dilinde “sarı” anlamına gelen Xanthos, biri, Eşen Çayı’nın kenarından sarpça bir kayalık şeklinde yükselen surla çevrili Likya Akropolü; ikincisi ise kuzeydeki daha yüksek ve geniş Roma Akropolü olan iki tepe üzerinde bulunuyor.

MÖ 475-450 arasında ise Xanthos, bu kez yangın felaketi ile karşılaşır. MÖ 334 yılında Büyük İskender şehri alır. İskander’in ölümünün ardından Xanthos, MÖ 309’dan itibaren Mısır Hanedanı Ptolemaiosların ardından birçok Likya şehri gibi Suriye Kralı IIII. Antiokhos’un egemenliğini kabul etmek zorunda kalır.

MÖ 2. yüzyılda Likya Birliği’nin başkenti olan Xanthos, MÖ 42 yılında bu kez Romalı Brutus tarafından yerle bir edilir ancak ardından İmparator Marcus Antonius’un gayretleriyle yeniden imar görür. MS 1. yüzyılda Roma Egemenliği altındaki Xanthos’ta İmparator Vespasianus adına tak yaptırılır. Günümüze kalmış Roma yapılarının

çoğu bu dönemde inşa edilir. Bizans egemenliği sırasında piskopusluk merkezi olan Xanthos, bu dönemde birçok yeni yapıya kavuşur. 7. yüzyıl sonrası Arap akınları şehrin önemini yitirmesine sebep olurken, 1938 yılında Charles Fellows’un burayı keşfedip bazı kalıntıları Londra’ya taşımasına kadar ufak bir köy kimliğiyle yanı başındaki Kınık’ta yaşamını sürdürmüştür.

Harpy Anıtı, kentin en görkemli yapılarındanXanthos’un her iki akropolü de değişik örgü sistemlerinin görüldüğü sur duvarları ile çevrili. Likya Akropolü’nün kuzeyinde Roma Devri tiyatrosu bulunuyor. Xanthos’un en ilginç kalıntıları, tiyatronun batısında yer alıyor. Bunlardan ilki, yüksek dikdörtgen yekpare kaide üzerindeki ölü ailesi ile yanındaki kadın gövdeli, kuş kanatlı yaratıklar olan ve ölülerin ruhlarını gökyüzüne taşıdıklarına inanılan “Harpy” kabartmaları. MÖ 5. yüzyılda yapıldığı sanılan anıtın kabartmalarında

mezar sahibinin yaşamından kesitler yer alıyor. Bugün anıtın orijinal kabartmaları, British Museum’da sergileniyor. Bu anıt mezarın yanında 4. yüzyıla ait diğer bir kaideli Likya Lahdi yer alıyor. Tiyatronun

Page 29: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

27 l İSTOÇHayat

bitişindeki kare şekilli geniş alan ise üç yanı dükkanlarla çevrili Roma Devri agorasıdır.

Nereidler AnıtıKentin girişindeki kemerin biraz ilerisindeki kalıntılar, MÖ 4. yüzyıldan kaldığı sanılan Nereidler Anıtı’na ait. Yüksek bir kaide üzerinde dört ve altı sütun sıralı İyon Tapınağı tarzındaki mezar anıtındaki kabartmalarda, eski Yunan ve Doğu sanatını yerel motiflerle birleştiren özelliklere sahip 12 heykel bulunuyordu. Mitolojiye göre, toprağın denizle birleşmesinden doğan deniz ihtiyarlarından biri olan Nereus’un, Okeanus’un kızı Doris’ten olma 50 kızına verilen addır Nereidler ve denizin köpüklü dalgalarını, değişen renklerini ve çeşitli durumlarını simgeler. Anıtın, onların adıyla anılması, kabartmalardaki heykellerin rüzgarda uçuşan giysileriyle Nereidlere benzetilmesinden ileri geliyor.

Agoranın kuzeydoğu köşesinde, Harpy Anıtı’na çok benzer, yekpare dikdörtgen gövdesinde Likya ve Grekçe dilinde yazılmış kitabe yer alan MÖ 5. yüzyıla ait anıt mezar yükseliyor. Anıtın gövdesindeki kitabe günümüze dek

bulunmuş Likya dilindeki en uzun kitabe olup, Kherei adlı Xanthoslu prensin serüvenlerini anlatıyor. Roma akropolünde de birçok kaya mezarı ve kaideli mezarı yan yana görmek mümkün. Günümüz kalıntılarına çıkan rampanın sağ kenarında sadece temelleri kalmış olan MÖ 4. yüzyıla ait tapınak planlı Nereid Anıtı, British Museum da Xanthos’un ünlü anıtlarından biri olarak dikkat çekiyor.

Page 30: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 28

Albümümçıktığında ‘aferin kadına’‘aferin kadına’

diyecekler” Kibariye, “Albüm konusunda çok acele etmek istemiyorum.

Millet ağlarken ben göbek atamam. Ama albüm çıktığında

‘aferin kadına’ diyecekler. Bugüne kadar dedirttim, yine dedirteceğim. Allah o ekmeği vermiş bana. Güzel projelerim

var, sürpriz olsun” diyor.

Page 31: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

29 l İSTOÇHayat

Her zaman neşeli, doğal, kendi gibi biri Kibariye. Öyle bir enerjisi var ki insanlar dönüp yeniden bakıyor. İki yıl aradan sonra çıkardığı yeni şarkısı “Seni Çok Seviyorum” ile ilgili olarak, “Altyapıları belki eleştirecekler ama bence eleştirmesinler, ben istedim” diyor. Arabeskin kraliçesi Kibariye ile yeni şarkısının yanı sıra, Tarkan’ın evlenmesinden açmak istediği Roman Güzel Sanatlar Okulu’na, Başbakan Binali Yıldırım ile katıldığı Romanlar buluşmasından yapacağı arabesk albümüne kadar birçok konuda sohbet ettik.

Kibariye Hanım, konserleriniz devam ediyor ama televizyonlarda göremiyoruz sizi...Şov programları kalmadı artık. Konserler önemli tabii ama önce konuşmamız gereken şeyler başka. Bombalardan, çocukların ölmesinden, yaşanan tecavüz olaylarından inanılmaz acı çekiyorum. Neden böyle oluyor? İşimi 10 yaşımdan beri severek yapıyorum ama bunlar beni soğuttu. Allah kötü düşünen insanların kalbine öncelikle merhamet versin. Bunlar her şeyi engelliyor, etkiliyor. Televizyonda da çirkin programlar var. Kimseyi ekmeğinden etmek istemem ama kızıma bazı programları izletmiyorum. Televizyon çekimleri geliyor elbette ama istediğim program olmadığı için gitmiyorum. Ben yerimi almış, 50 senelik kadınım. Reklama ihtiyacım yok, hava peşinde değilim, ekmeğimin peşindeyim. Ortam çok hoşuma gitmiyor.

Yeni şarkınız hayırlı olsun. Teşekkür ederim. Eleştiriler de olumlu, güzel tepkiler alıyorum. “Kadın kendini methediyor” diyeceksiniz belki ama az oldu, öz oldu. Şarkı çok güzel. Şarkı ortaya çıksın diye altyapılarla fazla uğraşmadık

Şarkının sözleri; “Diken diken batıyor sensizlik, gönlüme zor geliyor yaşamak, senden sonra gülemedim, dön desem dönemezsin, sev desem sevemezsin, seni çok özlüyorum.”

Kendi evladım dinledi ve “Anne bu en güzel şarkın” dedi. Aranjör Murat Yeter ile çalıştık. Altyapıları belki eleştirecekler ama bence eleştirmesinler, ben istedim.

Nasıl bir albüm gelecek devamında?Artık çok acele etmek istemiyorum. Ortalığı görmüyor musun? Millet ağlarken ben göbek atamam. Ama

albüm çıktığında “aferin kadına” diyecekler. Bugüne kadar dedirttim, yine dedirteceğim. Allah o ekmeği vermiş bana. Güzel projelerim var, sürpriz olsun. Herkes güzel şeyler yaptı. Mesela Tarkan’ın ve Sibel Can’ın arabesk albümü güzel olmuş. Ben de naçizane Kibariye’ysem farklı bir albüm yapacağım.

Page 32: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 30

Albüm dönemlerinde heyecanlı mı, stresli mi olursunuz?Hiç gergin olmuyorum. Heyecan olmadan olmaz tabii. Ama o heyecanımı içkiyle, sigarayla değil, dua ederek yenerim. İnsanların alkışından heyecan duyarım ben. En sevdiğim şey alkış.

Söz yazarları için eserlerini sizin okumanız büyük bir onur. Benim için de gurur. Bugüne kadar konservatuvarlı çocuklarla, şarkı söyleyip nota yazan müzisyen arkadaşlarımla çalıştım. Onlarla aram çok iyi. Kıskananım yok, ben de kimseyi kıskanmam. Sesimden, kişiliğimden eminim. Kibrim, kompleksim yok. Doğalım, alçak gönüllüyüm. Ne kadar küçülürsen büyürsün. Sesimin beğenilmesi nasıl hoşuma gidiyorsa benim de beğendiğim sesler dolu. Allah herkesin nafakasını, sesini kollasın.

Sizin kalbinizde ne tarz parçalar yatıyor peki? Bazen çok güzel bir şarkı sana gitmeyebilir. Bir de basit bir şarkı vardır, akar gider, yıkılır. “Bu kadın nasıl okumuş?” dersin. Şarkı güzeldir ama altyapısı eksiktir ya da sanatçı okumaktan zevk almamıştır. Benim de oluyor. En sevdiğim yönüm bir kere girer stüdyoya okur, çıkarım. Notam yok. Allah’ın verdiği kulak sağlamlığı var.

İnanılmaz seviliyorsunuz. Bunda sesiniz kadar doğallığınızın payı da büyük. Şimdi bir albüm yapan şarkıcının, bir dizide oynayan oyuncunun yanına yaklaşamazsınız...Sektöre girmek isteyen çok insan var. Sesi güzel olan kazansın. Herkes ekmeğinde. Hiçbir zaman gıybet yapmam, kendime yakıştırmam. Hava bize mahsus değil, olmamalı. Benim Allah korkum var. Ne kadar küçülürsen o kadar büyürsün. Böyle yaparlarsa kazanırlar. Beni bu kadar insan seviyorsa bir sebebi vardır. İyi niyetli olursan ekmeğini ölünceye kadar yersin. Ama yalan olursa, hava yaparsan, onu bunu beğenmezsen, gıybet yaparsan kayıpların çok olur.

Size “Arabeskin yanık sesli kraliçesi” diyorlar. Sizin kendinize yakıştırdığınız bir benzetme olsa, ne olurdu?Arabeskin kraliçesi bana göre çok güzel. Bana bu adı taktıkları için Allah razı olsun ama kimse kimseden üstün değil. Kendimi büyük yollarda görmüyorum. Kraliçe değilim. Ben daha çırağım. Bugün buradayız yarın değiliz. Baksana kimler ölüyor? Oya Aydoğan, gencecik, güzel ve en sevdiğim kadındı... Yüreği muhteşemdi, merhametliydi, kahroldum. Küçülmeyi seviyorum, o yüzden Allah sırtımı yere getirmiyor. Herkese de tavsiye ediyorum.

“Botokssuz, kontürsüz güzel kadınım. Allah beni güzel yaratmış. Güzel gacıyım” dediniz. Size yaş aldıkça güzelleşen kadınlardan diyorlar. İnsanın içinde kötülük yoksa güzeldir. Ayrıca bundan kim gurur duymaz ki? Bana “Bebek gibi kadın” demeleri gerekmiyor.

Hayatta değer verdiğiniz, sizi genç tutan şeyler neler?Filmin başrolü kızım, sonra aktif olmam, huzur ve mutluluğum. Bir iki sağlık sorunum var ama herkeste olabiliyor. Sıkıntım olduğunda kimseden destek almadan çözebiliyorum. İnsan kendi kendini iyileştirebilir. Ben de demir değilim. Kızımın da bizim gibi hamuru iyi. Çok güzel bir babası var, beş vakit namazında. Birlikte hacca, umreye gittik. Herkese tavsiyem şu gıybeti, canlarını yakan estetikleri bıraksınlar. Hem paraları gidiyor hem günah. Doktorlar şimdi bana kızacak. Olur da kaza geçirirsen yaptırabilirsin tabii ama ben eğrimle, doğrumla, dişimle, tırnağımla kendimim. Hiçbir yerimde çatlağım da yok, patlağım da yok. Mankenlerden güzel hissediyorum kendimi. Göz benim, buruşuyorsa buruşsun, torbalanıyorsa torbalansın. Allah’ın verdiğini kimse bozamaz.

Size “Kocan senden genç, estetik yaptırsana” diyorlarmış... Evet, inanabiliyor musun? Yahu neden yaptırayım, o beni bile bile almadı mı? Kızım var boyumca. Kendim olmayı

ünlü söyleşisi

Page 33: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

31 l İSTOÇHayat

seviyorum. Allah isteseydi, beni sesim kadar muhteşem bir kadın yapabilirdi. “Vardır bir bildiği” diyorum. Şükürler olsun ki gözüm var görebiliyorum, ağzım var yiyebiliyorum, elim var yemek yapabiliyorum.

Kızınız Birgül’le en çok neler yapmaktan hoşlanırsınız? En çok pasta ve kurabiye yapmayı seviyor. Matematik ödevleri çok olsa da o mutfağı merak ediyor. İleride evlenecek, turşusunu kurmayacağım. Bütün çocuklarımız hayırlı insanlarla evlensin. “Anne yemeğin içine ne koydun?” diyor. “İyice dikkat et, bana bir şey olduğunda bunları sen yapacaksın” diyorum. Ben yaşıyorum diye yapmıyor ama ben gidince yapacak. Allah yıllar sonra bana bir kız evlat verdi ve yaşına göre çok terbiyeli, olgun. Çok mutluyum hem çocuğumdan hem kocamdan. Bir insan evlendiğinde ölünceye kadar geçinmeli. Kocam beni istemezse saygı duyarım. O zaman kızımla otururum. Bu saatten sonra ne yapacağım? Kızım kocam olur benim.

Uzun yıllardır mutlu bir evliliğiniz var. Tarkan da yeni evlendi. Ona tavsiye edeceğiniz bir şeyler olur mu? Çok mutlu olsun ama Tarkan’a darıldım.

Düğüne çağırmadı mı? Üzüldüm. Çünkü biz onunla çok samimiyiz. Tarkan’ı inanılmaz seviyorum. Ama olsun bir bildiği vardır. Kendi aile arasında yapması da hava peşinde olmadığının kanıtı. Kendi arasında mütevazı bir tören yapmış. Şaka yapıyorum tabii ki darılmadım. Evine giderim, hallederiz biz. Tarkan’ın kalbini ezbere biliyorum ben. Durdu durdu, turnayı gözünden vurdu. İnşallah bu evlilik üç günlük olmasın. Tarkan kolay bir karar vermedi. Akıllı olduğu için çok iyi bir eş bulmuş. Ona yakışan, tatlı, onu toparlayacak bir hanım, derli toplu bir kız. Mutlu olsun. Tarkan bana göre 20 numara.

Mutlu evliliğin sırrı nedir? Saygı ve sevgi. Ufak tefek kavgalar her

evde olur, büyütmemek gerekiyor. İki kişi aynı anda konuşmamalı. Kimse dört dörtlük değil. Kimse mükemmeli aramasın.

Keşke Tarkan’la bir düet daha yapsanız... Hayatımda kimseyle yedi saat boyunca çalışmadım. Tarkan, en iyisi olsun diye beni çalıştırdı, iki şarkı okuduk. İnanılmaz bir proje yaptı. Şimdi söylese yine hazırım. Ama yeni damat olduğu için bırakalım yaşasın. Canım cicim ayları hiç bitmesin. Tarkan’ı seviyorum. Karısı çok güzel. Elektrik aldım, Tarkan’a yâr olacağından eminim.

Roman Güzel Sanatlar Okulu için 2014’te Milli Eğitim Bakanı ile görüşmüştünüz. Yeri belli mi, proje ne durumda? Okumam yazmam yoktu ve içimde ukde olduğu için kendisiyle görüştüm. Çok yardımcı oldu. Yer arıyoruz. İşlerimden tam olarak ilgilenemedim ama projeler arasında duruyor, yapacağım.

19 Nisan’da Başbakan Binali Yıldırım ile Roman buluşması gerçekleştirdiğinizde toplantının iyi

geçtiğini söylemiştiniz. Bir gelişme oldu mu? Söz konusu toplantıda çok ağladım. Roman camiası bana, yol alındığını söyledi.

Romanların ne gibi sorunları var, nelerin öncelikli iyileşmesi gerekiyor sizce?Romanlar garip. Onlar günlük yaşıyor ancak çok güzel yaşıyor. Ceplerinde 5 bin liraları olsun, hepinizle paylaşır, yaşar ve yaşatırlar. Ertesi gün beş kuruş kalmaz, ağlaşmazlar da. Hayat dolular. Para ve ev sıkıntıları var. Evlerine gidin saygıyı görün. Etsiz de yemek yemezler, Romanlar böyledirler. Evleri olsun, erzakları olsun başka şeyde gözleri yok.

Roman dansı zor mudur?Roman kızıyım ama oynamayı bilmiyorum. Bazen sazcı çocuklar, “Abla, sen oynama, yapamıyorsun” diye dalga geçiyor. Oryantal Didem ve Sibel Can çok güzel oynuyor. Bazı insanda Allah vergisi var ama bende yok. Oynamayı merak etmedim ancak şarkı söylemeyi sevdim. Benim işim şarkı söylemek. Herkes kendi işini yapsın.

Zor mu geliyor?Zor gelmiyor, utanıyorum ben.

Kısa kısa...

En son neye çok güldünüz?

Okumam olmadığı için yıllar önce erkekler

tuvaletine girmiştim. Gene yok ama büyük

yazılarla yazarsan okuyabiliyorum. Hiç

yoktan iyi.

En son neye üzüldünüz?

Babamın ölmesine. Giden gelmiyor. Ruhu

benim yanımda. Torununu da beni de

görüyor. Annem 75 yaşında, katarakt

ameliyatı oldu ama benden iyi valla, aktif

gacı.

En son kime seni seviyorum dediniz?

Kızıma, anneme, kocama.

En sevdiğiniz şarkılarınız?

Ecel Olsun, Peri Kızı ve Kaç Kadeh Kırıldı

Sarhoş Gönlümde.

Page 34: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 32

Kibar ve gösterişli

Gentlemen Only Absolute; odunsu ve baharatlı oryantali bir araya getiriyor. Bergamot ve onun metalik vurgularının, sıcak baharatlar (safran,muskat ve tarçın), sandal ağacı ve vanilyanın duygusallığı ile kombinasyonundan oluşan parfüm, üst notaların ferahlığının ardından zengin, odunsu kokusuyla tende kalıcı bir iz bırakıyor. Serinin şıklığına, minimalist tarzına sadık kalarak tasarlanan Gentlemen Only Absolute lüksün, sofistikenin ve asaletin simgesini oluşturuyor.

GLAD erkek bakım ürünleri natürel bileşenlerden oluşuyorİngiliz bir kozmetik uzmanı ve Alman bir tasarımcının girişimi sonucu ortaya çıkan GLAD erkek bakım ürünleri, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen natürel ve kaliteli bileşenlerden oluşuyor. Glad ürünleri; Sakal Bakım Yağı, Tonik, Tıraş Yağı, Jiletli Tıraş Aletleri ve Bıyık-Sakal Makası’ndan meydana geliyor. Sakal bakım yağı, sakalı nemlendirerek yumuşatırken, bir yandan da sakal altında kalan cildi nemlendiriyor. Sakalı anında bakımlı hale getiriyor ve sağlıklı bir şekilde

uzamaya devam etmesi için sakal köklerini besliyor. Glad Tonik, alkol içermiyor. Cildin doğal nem dengesini bozmadan sıkılaştırıp yatıştırıyor. Tıraş Yağı, daha fazla kayganlık hissi veriyor. Glad Bıyık ve Sakal Makası, sakalı ve bıyığı şekillendirmek için ideal düzlükte ve keskinlikte... Jiletli Tıraş Makineleri R5, mükemmel dengesi ve fark yaratan kontrol sağlayan tasarımıyla, yakın ve nazik bir tıraş sağlıyor. Glad Tıraş Makinesi Tutacağı, tıraş bıçağının banyo tezgâhında düzenli durmasını sağlıyor.

Page 35: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

33 l İSTOÇHayat

Karun Mücevher, birbirinden şık tasarım aksesuarlarıyla kendi modasını yaratmak ve etrafındakileri kendisine hayran bırakmak isteyen erkekler için yepyeni bir koleksiyon hazırladı. Kendine özel tasarlanmış aksesuarlarla şıklığını tamamlamak isteyen erkekler için hazırlanan koleksiyon; yaratıcılık, farklılık ve özeni bir arada sunuyor. Karun, tüm erkek ürünlerini, üzerine koyacağı taşın renginden boyutuna kadar ince detaylarını düşünerek büyük bir özenle tasarlıyor. Siz de özgün tasarımları ile modayı yansıtan birçok aksesuar seçeneğinden istediğinizi seçebilir ya da sevdiğiniz birine hediye edebilirsiniz.

Sofistike tarzıyladikkat çekiyorStil sahibi şehirli erkeğin vazgeçilmez saat markası olan Lacoste’un 12.12 Bimaterial serisi, metalin gücünü şık renkler ile bir araya getirdiği sofistike tarzıyla dikkat çekiyor. Lacoste 12.12 Bimaterial serisi, erkeğin iş hayatında ve günlük yaşamda hem dinamik hem de şık görünmesini sağlarken, hayatın değişen temposunu yakalamasına yardımcı oluyor. Zamansız bir duruşa sahip modern erkeğin vazgeçilmezi olacak Lacoste 12.12 Bimaterial saatler; metalin gücüyle siyah, yeşil ve mavi renklerinin eşsiz uyumunu yansıtıyor. 44 milimetre paslanmaz çelik kasası, her tarza uyum sağlayan canlı beyaz renkli indeksi ve ikonik yeşil timsah logosuyla 12.12 Bimaterial serisi, şehirli erkeğin hayatına stil katıyor. Saat, ileri teknoloji bir tenis raketinin verdiği güçlü desteği ve aynı zamanda şık bir kokteyl kadehinin şık zarafetini veriyor.

Şıklığınızı aksesuarla tamamlayın

rlıyor. Siz de tasar e rlirrçook aks uar seçeneğinden y yansı atan birçok aakssese uar s nd n se

ya da sevdiğiniz birinne hediy edebilirsiniz.ğ nizi seçebilir ya da sevdiğiniz birine hedediyyee edebbdd e hedy

,

k i

nn

az z

Page 36: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 34

Kalp atışınızı tüm gün boyunca izleyin

TomTom’un akıllı bilekliği Touch, 24 saat boyunca kalp atışını izleyebiliyor. Markanın ilk fitness takip cihazı olma özelliğini taşıyan TomTom Touch adımlarla, uykuda ve tüm gün kalp atışlarıyla bilekten vücut kompozisyonunu analiz edebiliyor. Vücudun yağ ve kas oranını gösteren TomTom Touch, aynı zamanda kalp atış hızını sürekli olarak ölçüyor. Touch kalori ve adım sayma gibi işlemleri de gerçekleştirebiliyor.

Telefon görüşmelerieziyet olmasın

Cep telefonuna gelen çağrılar kimi zaman istenmeyen dönemlere denk gelebiliyor. Trafikte seyir halindeyken, alışverişte elleriniz poşetlerle dolup

taşarken veya iş ortamında dosyalarla boğuşurken gelen çağrılar dikkatinizi dağıtabiliyor. Plantronics, elleri kullanmadan çağrılara yanıt vermek

için geliştirdiği Explorer 500’le istenmeyen kazaların da önüne geçiyor. Plantronics’in geliştirmiş olduğu teknoloji sayesinde akıllı telefonunuza

gelen çağrılar Explorer 500 mobil kulaklığın gözetiminde. Sadece 7,5 gram ağırlığında olan Explorer 500, kulağınızda varlığını

unutacağınız bir yardımcı olacak. Uzun süreli kullanıma sahip olan Explorer 500, yedi saate kadar konuşma, 12 saate kadar bekleme ve altı aya kadar

DeepSleep bekleme süresine sahip. Mikro USB ile şarj edilen Explorer 500’ü araç içinde bile 120 dakikalık bir sürede tam olarak şarj edebilirsiniz. Plantronics’in geliştirmiş olduğu ses teknolojisini yansıttığı Explorer 500’ün

üzerinde bulunan çift mikrofon, gürültü engelleme teknolojisiyle de karşı tarafa temiz bir ses akışı sağlıyor. Müzik, çağrı ve GPS yönlendirmelerini duyabileceğiniz Explorer 500, bluetooth özelliği ile iki farklı telefona aynı

anda bağlanabiliyor. Explorer 500’ün USB şarj kablosu ve mıknatıs özelliği kolayca ve pratik bir şekilde katlanabiliyor. Kulaklığınızı kullanmadığınız

zaman çantaların tutma yerine veya anahtarlıklara da asılabilen bu kulaklığı her zaman yanınızda taşıyabilirsiniz.

Cep telefonuna gelen çağrılar kimi zaman istenmeyen dönemlere denk gelebiliyor. Trafikte seyir halindeyken, alışverişte elleriniz poşetlerle dolup

taşarken veya iş ortamında dosyalarla boğuşurken gelen çağrılar dikkatinizi dağıtabiliyor. Plantronics, elleri kullanmadan çağrılara yanıt vermek

için geliştirdiği Explorer 500’le istenmeyen kazaların da önüne geçiyor. Plantronics’in geliştirmiş olduğu teknoloji sayesinde akıllı telefonunuza

gelen çağrılar Explorer 500 mobil kulaklığın gözetiminde. Sadece 7,5 gram ağırlığında olan Explorer 500, kulağınızda varlığını

unutacağınız bir yardımcı olacak. Uzun süreli kullanıma sahip olan Explorer 500, yedi saate kadar konuşma, 12 saate kadar bekleme ve altı aya kadar

DeepSleep bekleme süresine sahip. Mikro USB ile şarj edilen Explorer 500’ü araç içinde bile 120 dakikalık bir sürede tam olarak şarj edebilirsiniz. Plantronics’in geliştirmiş olduğu ses teknolojisini yansıttığı Explorer 500’ün

üzerinde bulunan çift mikrofon, gürültü engelleme teknolojisiyle de karşı tarafa temiz bir ses akışı sağlıyor. Müzik, çağrı ve GPS yönlendirmelerini duyabileceğiniz Explorer 500, bluetooth özelliği ile iki farklı telefona aynı

anda bağlanabiliyor. Explorer 500’ün USB şarj kablosu ve mıknatıs özelliği kolayca ve pratik bir şekilde katlanabiliyor. Kulaklığınızı kullanmadığınız

zaman çantaların tutma yerine veya anahtarlıklara da asılabilen bu kulaklığı her zaman yanınızda taşıyabilirsiniz.

Cep telefonuna gelen çağrılar kimi zaman istenmeyen dönemlere denk gelebiliyor. Trafikte seyir halindeyken, alışverişte elleriniz poşetlerle dolup

taşarken veya iş ortamında dosyalarla boğuşurken gelen çağrılar dikkatinizi dağıtabiliyor. Plantronics, elleri kullanmadan çağrılara yanıt vermek

için geliştirdiği Explorer 500’le istenmeyen kazaların da önüne geçiyor. Plantronics’in geliştirmiş olduğu teknoloji sayesinde akıllı telefonunuza

gelen çağrılar Explorer 500 mobil kulaklığın gözetiminde. Sadece 7,5 gram ağırlığında olan Explorer 500, kulağınızda varlığını

unutacağınız bir yardımcı olacak. Uzun süreli kullanıma sahip olan Explorer 500, yedi saate kadar konuşma, 12 saate kadar bekleme ve altı aya kadar

DeepSleep bekleme süresine sahip. Mikro USB ile şarj edilen Explorer 500’ü araç içinde bile 120 dakikalık bir sürede tam olarak şarj edebilirsiniz. Plantronics’in geliştirmiş olduğu ses teknolojisini yansıttığı Explorer 500’ün

üzerinde bulunan çift mikrofon, gürültü engelleme teknolojisiyle de karşı tarafa temiz bir ses akışı sağlıyor. Müzik, çağrı ve GPS yönlendirmelerini duyabileceğiniz Explorer 500, bluetooth özelliği ile iki farklı telefona aynı

anda bağlanabiliyor. Explorer 500’ün USB şarj kablosu ve mıknatıs özelliği kolayca ve pratik bir şekilde katlanabiliyor. Kulaklığınızı kullanmadığınız

zaman çantaların tutma yerine veya anahtarlıklara da asılabilen bu kulaklığı her zaman yanınızda taşıyabilirsiniz.

Page 37: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

Güçlü bataryasıyla Lenovaşarj sorununu bitiriyor Günlerce bitmeyen güçlü bataryasıyla tüm dikkatleri üzerinde toplayan Lenovo VIBE P1 Pro, şarj sorununu ortadan kaldırıyor. 5.5”inçlik bir full HD ekrana sahip VIBE P1 Pro, Qualcomm Snapdragon 616 işlemcisi, 3GB RAM belleği ve 32 GB dahili hafızasıyla da hızlı ve kusursuz medya deneyimi sunuyor. VIBE P1 Pro, 5000 mAh’lık bataryası ile adeta güç gösterisi yaparken, diğer cihazları da şarj edebilen, yolda şarj (On-The-Go) fonksiyonu ile bataryasını paylaşmaktan çekinmiyor. 24W’lık hızlı şarj fonksiyonu ve güç tasarrufu özelliğiyle de göz dolduran Lenovo VIBE P1 Pro’yu, tek tuşta güç tasarrufu moduna aldığınızda SMS, telefon görüşmesi ve saat gibi temel kullanımlar dışında tüm özellikleri kapatarak, şarjınızın çok daha uzun süreler dayanmasını sağlayabiliyorsunuz. 4.5 G uyumlu VIBE P1 Pro, 30 gün bekleme süresi ve 45 saate kadar konuşma süresi ile tam bir rekortmen. VIBE P1 Pro parmak izi okuyucusu özelliği ile de kişisel güvenliğinizi ön plana çıkartıyor.

35 l İSTOÇHayat

Sony’nin ses ürünleri mühendisliğini gözler önüne seren Signature Serisi, en üst düzey ses deneyimi sunmak için özel olarak üretildi. Bu seri, arkanıza yaslanıp rahatlamak ve en sevdiğiniz şarkıların tadını çıkarmak için oluşturuldu. Signature Serisi içinde birbirini tamamlamak üzere tasarlanan kulaklık, Walkman® ve amplifikatör, en üst düzey ses kalitesini kulaklarınıza taşıyor.

MDR-Z1R Yüksek Çözünürlüklü Ses özellikli stereo kulaklık, Yüksek Çözünürlüklü Seste 120kHz’ye kadar çalma özelliği ile doğal ve açık sesli çekim stüdyosunun kalitesini sunan geniş bir frekans aralığına sahip. 70 milimetre HD sürücü ünitesi, kontrollü hava akışı ve yatay düzlem dalgalarına sahip doğal sesler yaratmak için ses alanını genişletiyor. Sadece en iyi malzemeler kullanılarak özel olarak üretilen kulaklık, en üst düzey ses deneyimi için Japonya’daki ses uzmanları tarafından elle işlendi. Yeni Fibonacci biçimli ızgara ise ilhamını doğadaki Fibonacci dizisinden alıyor. Dengelenen açıklığı sesteki parazitleri en alt düzeye indirirken Yüksek Çözünürlüklü Ses kaynaklarının aslına uygun şekilde yeniden üretilmesini sağlıyor. Gereksiz rezonansı ortadan kaldıran rezonassız gövde sayesinde, sesin sahip olduğu gerçek atmosfer ve ince detaylar, kulaklığı müzik keyfi için mükemmel kılıyor.

İkonik Walkman® ise, NW-WM1Z ve NW-WM1A, Walkman® yüksek çözünürlüklü ses çalardan oluşan amiral gemisi WM1 serisi ile en üst düzeyde ses kalitesi için yenilendi. DSD Native formatı (11.2MHz)[ da dahil olmak üzere, yüksek çözünürlüklü sesten düşük kaliteli mp3’e kadar her müzik dosyasını çalabilen bu dijital müzik çalarlar, muhteşem bir dinleme deneyimi sunuyor. TA-ZH1ES Yüksek Çözünürlüklü Ses kulaklık amplifikatörü kulaklığınızdan daha yüksek ses kalitesi elde etmenize imkan veriyor.

MDR-Z1R Yüksek Çözünürlüklü Ses özellikli stereo kulaklık, Yüksek Çözünürlüklü Seste 120kHz’ye kadar çalma özelliği ile doğal ve açık sesli çekim stüdyosunun kalitesini sunan geniş bir frekans aralığına sahip. 70 milimetre HD sürücü ünitesi, kontrollü hava akışı ve yatay düzlem dalgalarına sahip doğal sesler yaratmak için ses alanını genişletiyor. Sadece en iyi malzemeler kullanılarak özel olarak üretilen kulaklık, en üst düzey ses deneyimi için Japonya’daki ses uzmanları tarafından elle işlendi. Yeni Fibonacci biçimli ızgara ise ilhamını doğadaki Fibonacci dizisinden alıyor. Dengelenen açıklığı sesteki parazitleri en alt düzeye indirirken Yüksek Çözünürlüklü Ses kaynaklarının aslına uygun şekilde yeniden üretilmesini sağlıyor. Gereksiz rezonansı ortadan kaldıran rezonassız gövde sayesinde, sesin sahip olduğu gerçek atmosfer ve ince detaylar, kulaklığı müzik keyfi için mükemmel kılıyor.

İkonik Walkman® ise, NW-WM1Z ve NW-WM1A, Walkman® yüksek çözünürlüklü ses çalardan oluşan amiral gemisi WM1 serisi ile en üst düzeyde ses kalitesi için yenilendi. DSD Native formatı (11.2MHz)[ da dahil olmak üzere, yüksek çözünürlüklü sesten düşük kaliteli mp3’e kadar her müzik dosyasını çalabilen bu dijital müzik çalarlar, muhteşem bir dinleme deneyimi sunuyor. TA-ZH1ES Yüksek Çözünürlüklü Ses kulaklık amplifikatörü kulaklığınızdan daha yüksek ses kalitesi elde etmenize imkan veriyor.

MDR-Z1R Yüksek Çözünürlüklü Ses özellikli stereo kulaklık, Yüksek Çözünürlüklü Seste 120kHz’ye kadar çalma özelliği ile doğal ve açık sesli çekim stüdyosunun kalitesini sunan geniş bir frekans aralığına sahip. 70 milimetre HD sürücü ünitesi, kontrollü hava akışı ve yatay düzlem dalgalarına sahip doğal sesler yaratmak için ses alanını genişletiyor. Sadece en iyi malzemeler kullanılarak özel olarak üretilen kulaklık, en üst düzey ses deneyimi için Japonya’daki ses uzmanları tarafından elle işlendi. Yeni Fibonacci biçimli ızgara ise ilhamını doğadaki Fibonacci dizisinden alıyor. Dengelenen açıklığı sesteki parazitleri en alt düzeye indirirken Yüksek Çözünürlüklü Ses kaynaklarının aslına uygun şekilde yeniden üretilmesini sağlıyor. Gereksiz rezonansı ortadan kaldıran rezonassız gövde sayesinde, sesin sahip olduğu gerçek atmosfer ve ince detaylar, kulaklığı müzik keyfi için mükemmel kılıyor.

İkonik Walkman® ise, NW-WM1Z ve NW-WM1A, Walkman® yüksek çözünürlüklü ses çalardan oluşan amiral gemisi WM1 serisi ile en üst düzeyde ses kalitesi için yenilendi. DSD Native formatı (11.2MHz)[ da dahil olmak üzere, yüksek çözünürlüklü sesten düşük kaliteli mp3’e kadar her müzik dosyasını çalabilen bu dijital müzik çalarlar, muhteşem bir dinleme deneyimi sunuyor. TA-ZH1ES Yüksek Çözünürlüklü Ses kulaklık amplifikatörü kulaklığınızdan daha yüksek ses kalitesi elde etmenize imkan veriyor.

Sony, sınırları zorluyor

Page 38: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 36

spo

r altyapı seçmeleri başladı. Ben, o zaman 15 yaşındaydım. Bütün mahalledeki arkadaşlarla oraya gittik. Söz konusu seçmelerde başarılı oldum ve 15 yaşımda Beşiktaş Kulübü’ne girdim. 35 yaşıma kadar da hiç ayrılmadım. Üç yıl altyapıda oynadım. 18 yaşımda da Beşiktaş A Takımı’na geçiş yaptım. Söz konusu dönemde meşhur Şenol ve Birol vardı. Onlar Fenerbahçe’ye transfer oldu. Onların sayesinde bize yol açıldı. Bizim dememin sebebi, takımda Yusuf Tunaoğlu’nunda olmasıydı. İkimiz de gözde isimlerdik. Şenol ile Birol Fenerbahçe’ye gidince Genç Takım’dan A Takıma geçtik. 18 yaşımda Beşiktaş’ın tüm maçlarında oynamaya başladım. Beşiktaş Takımı’nda oynamak hayalimden bile geçmiyordu. Sonra gelişmeler hızlandı. 19 yaşımda A Milli Takımı’nda oynamaya başladım.

Neden sadece Beşiktaş’ta oynadınız?O günkü koşullar onu gerektiriyordu. Diğer büyük kulüplerden tabii ki teklifler aldım. Ancak söz konusu yıllarda başka kulüplere gitmek ayıp gibiydi. O zaman profesyonellik yok denecek kadar azdı. Bana Fenerbahçe’den teklif geldi ve haber Hürriyet gazetesinde yayınlandı.

Beşiktaş Serencebey Yokuşu’nda mahalle arkadaşlarıyla gittiği Beşiktaş altyapı seçmelerinde başarılı olması Sanlı Sarıalioğlu’nun hayatında dönüm noktası olmuş. 15 yaşında girdiği Beşiktaş’ta aktif olarak 15 yıl top oynamış. Başka bir kulübe gitmeyi aklından bile geçirmemiş. Beşiktaş sevgisi ve forma aşkı hep ağır basmış. 30 yaşında jubile yapmış ancak iki yıl altyapıda antrenörlük, iki yıl altyapıda yardımcı antrenörlük yaptıktan sonra bir yıl da altyapıda tam yetkiyle idari menejerlik görevinde bulunmuş. Beşiktaş’ta 315 lig maçında oynayarak yaklaşık olarak 100 gole imza atan Sanlı Sarıalioğlu ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Futbola olan tutkunuz ne zaman ve nasıl başladı?Futbola olan tutkum, çocuk yaşlarda mahallede top oynayarak başladı. Babamın Merkez Valisi olarak İstanbul’a tayin edilmesiyle Beşiktaş Serencebey Yokuşu’na yerleştik. Serencebey Yokuşu’ndaki arkadaşlarımızla hemen bir mahalle takımı oluşturduk. Mahalle takımının arasında Beşiktaşlı eski futbolculardan İmam Hayati lakaplı Hayati Azgan’ın oğlu da vardı. Beşiktaş’ta

Tabii ben utancımdan üç-dört gün sokağa çıkamadım. Acaba Sanlı, Fenerbahçe’ye gitmek için çaba mı harcıyor diye düşüneceklerini sanıyordum. O zaman bir devamlılık vardı ve forma sevgisi daha üst düzeydeydi. Yıllar geçtikçe de Beşiktaş’ta başarılı olunca ve el üstünde tutulunca da başka bir takıma gitmek istemedim. Bir de benim zamanımda futbolculuktan genç yaşta emekli olunuyordu. 30 yaşına gelene ihtiyar deniliyordu. 30 yaşımda jübile yaptım. Futbol oynamayı bıraktım sonra iki yıl antrenörlük kurslarına gittim. İki yıl altyapıda antrenörlük, iki yıl altyapıda yardımcı antrenörlük yaptıktan sonra bir yıl altyapıda tam yetkiyle idari menejerlik görevinde bulundum. Yani toplamda 15 yıl futbolcu olarak beş yıl da teknik adam olarak 15 yaşımdam 35 yaşıma kadar Beşiktaş Takımı’nda yer aldım. Basın mensubu olarak hâlâ yer almaya devam ediyorum.

Beşiktaş’ta kaç lig maçında oynadınız ve kaç gol attınız?Beşiktaş’ta 315 lig maçında oynadım. Kaç gol attığımı ben de bir türlü bulamıyorum. Bu konuda net bir rakam yok. Tutulan istatisliklerde 75 ile 95 arasında olduğu

“Beşiktaş’ta oynamayıhayal bile edemezdim”hayal bile edemezdim”hayal bile edemezdim”hayal bile edemezdim”

15 yaşında Beşiktaş Kulübü’ne girdiğini, 18 yaşında A Takımı’na geçiş yaptığını söyleyen Beşiktaş’ın efsane futbolcusu Sanlı Sarıalioğlu, “Beşiktaş’ta oynamak hayalimden bile geçmezken, 19 yaşımda A Milli Takımı’nda oynamaya başladım” diyor.

SSSSaaannnn

lllıııı SSS

aaaarrrrıııaaa

llliiioooğğğğ

lllluuu

Page 39: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

37 l İSTOÇHayat

harfiyen uysunlar. Yaptıkları çok güzel bir meslek, aldıkları paralar çok yüksek daha da fazlasını alsınlar ama bu parayı alıyorlar, helal olsun dedirtsinler. Helal olsun dedirten pek çok futbolcu var. Ancak dedirtmeyen lanet olsun dedirtenler de var. Bunlara kızıyorum. Profesyonelliği özümsemeyen futbolcular, kulüpler içinde antipatik görünmeye başladılar. Bir de bizim dönemimizde bilimsel çalışmalar yoktu. Şimdi 12 yaşından itibaren bilimsel olarak yaptıkları çalışmalarla çocukları büyütüyorlar. Böylece bir futbolcu 35-37 yaşına kadar top oynama imkanını yakalıyor.

Dünyanın en iyi futbolcuları kimler? Hangi özellikleriyle bu unvanı almaya hak kazanıyorlar?Lionel Messi, Cristiano Ronaldo ve Neymar. Bu futbolcular özel yetenek. Onun dışında özel insanlar. Çünkü, büyük yetenek olmalarına karşın son derece de profesyoneller. Özel yetenekle profesyonelliği birleştirmişler. Benden beklenenin fazlasını vermek zorundayım diyorlar. O sorumluluk bilinciyle küçük yaştan itibaren eğitilmişler. Türkiye’de bu yok. Türkiye’deki kulüplerde dört dörtlük eğitim verilmiyor. Yetenekli oyuncularımız var ama devamlılığı olmuyor. Biz de dünya çapında bir oyuncu çıkmıyor. Benim futbol oynadığım dönemde Yusuf Tunaoğlu vardı. Çok iyi bir yetenekti. Keşke o Avrupa’da doğmuş, yetişmiş olsaydı ve orada

söyleniyor. Söz konusu rakamın orta saha oyuncusu olarak 12 yılda iyi bir rakam olduğunu düşünüyorum.

İlk kez ne zaman Milli Takım forması giydiniz? Beşiktaş’ta oynamak hayalken, 19 yaşımda A Milli Takım forması giydim. 21 kere A Milli Takım forması olmak üzere toplamda 39 kez milli takım formasını terlettim. Can Bartu ve Metin Oktay’lar ile birlikte oynadım. Tabii onların son yılları benim ilk yıllarımdı. Maçta bir yanımda Can Bartu diğer yanımda Metin Oktay’ı görünce hâlâ inanamıyordum. İlk forma giydiğim günün gecesi uyuyamadım. Takım olarak çok olmasa da başarılarımız vardı. Milli maçlarda da epey rol aldım.

Şu an neler yapıyorsunuz?Yeni bir işim var, torun bakıyorum. Onun dışında Beşiktaş TV’de her hafta çarşamba günleri program yapıyorum. Emekli basın mensubu gibi yorumlarda bulunuyorum. Bazen alkışlıyorum, bazen eleştiri yapıyorum.

Döneminizdeki futbol ve futbolcularla şimdiki futbol ve futbolcuları kıyaslarsak neler söylemek istersiniz?Bizim dönemimizde amatör ruh çok ön plandaydı. Şimdi Çırağan Sarayı’nın olduğu yerde Şeref Stadı vardı. Yazın zemini sertti, kışın balçık çamurdu. Antremanlarımızı orada yapardık. Şeref Stadı’nda çoğu kez sular akmazdı. Maçtan sonra Ortaköy Hamamı’na gider orada yıkanırdık. Anlattığım şartlara rağmen daha gönülden oynama isteği vardı. Futbolda profesyonellik benim son zamanlarıma doğru gelişmeye başladı. Ama şimdiki futbolcular tam profesyonel. Buna hiçbir itirazım yok. Olsunlar ancak profesyonelliğin gerekliliklerini de yerine getirsinler. Örneğin, saha içi ve dışında da bir profesyonel olarak yaşayıp öyle davransınlar. Madem profesyonelliği transferlerde ortaya çıkarıyorlar o zaman o mukavelenin şartlarını da iki yıl boyunca yerine getirsinler. Huzursuzluk çıkarmasınlar ve kulübün prensiplerine

eğitim alsaydı. Kesinlikle dünya çapında bir futbolcu olurdu. Can Bartu ve Metin Oktay çok yetenekli futbolculardı. Keşke bu dönemin futbolcuları olsalardı. Daha yukarıya çıkmamalarının nedeni küçük yaşta söz konusu eğitimi alamalarından kaynaklanıyor.

Beşiktaş için neler söylemek istersiniz?Beşiktaş Yönetim Kurulu’ndaki insanlar iyi işler yapıyor. Örneğin, yaptıkları statla çok başarılı bir işe imza attılar. Çünkü stat gerçek bir para kaynağı. Stat sayesinde kulübe daha fazla para girişi olacak. Bu da Beşiktaş’ın daha iyi konuma gelmesi anlamına geliyor. Ancak parayı kullanmasını bilmek gerekiyor. Benim dönemimden bu yana Süleyman Seba dönemi hariç Beşiktaş çok kötü yönetildi. Çok iyi hizmetlere imza atamadılar. Şimdiki yönetim böyle bir stat yaparak tarihe geçti. İnönü Stadı’ndan böylesine modern bir stada geçiş oldu. Bir kere bu yönüyle bu yönetimi kutlamak gerekiyor. Beşiktaş yönetimi cimri ancak ben bu cimriliğini seviyorum. Parayı gıdım gıdım veriyor, verdiği paranın da karşılığını alıyor. Çok iyi transferler yapıyor. Bir tek en çok parayı Vincent Aboubakar’a verdi. Dem Baba ve Mario Gomez’den sonra benzer bir santraforun alınması gerekiyordu. Bu yönlerini beğeniyorum. Beşiktaşı şampiyon yaptılar. Kamuoyuna verdikleri akıllı demeçlerle de antipatik olmuyor aksine sempati kazanıyorlar.

Deplasman yasağının kalkmasıyla ilgili olarak neler

söylemek istersiniz?Beşiktaş-Galatasaray derbisinde

konuk takım Galatasaray taraftarları yer aldı. Bu kararla,

deplasman yasağı artık resmen kalkmış oldu. Taşkınlık ve olaylar

da çıkmadı. Galatasaray ve Beşiktaş Başkanı el eleydi.

Çok güzel görüntülerdi.

Deplasman yasağının kalkmasıyla ilgili olarak neler

söylemek istersiniz?Beşiktaş-Galatasaray derbisinde

konuk takım Galatasaray taraftarları yer aldı. Bu kararla,

deplasman yasağı artık resmen kalkmış oldu. Taşkınlık ve olaylar

da çıkmadı. Galatasaray ve Beşiktaş Başkanı el eleydi.

Çok güzel görüntülerdi.

Deplasman yasağının kalkmasıyla ilgili olarak neler

söylemek istersiniz?Beşiktaş-Galatasaray derbisinde

konuk takım Galatasaray taraftarları yer aldı. Bu kararla,

deplasman yasağı artık resmen kalkmış oldu. Taşkınlık ve olaylar

da çıkmadı. Galatasaray ve Beşiktaş Başkanı el eleydi.

Çok güzel görüntülerdi.

Deplasman yasağının kalkmasıyla ilgili olarak neler

söylemek istersiniz?Beşiktaş-Galatasaray derbisinde

konuk takım Galatasaray taraftarları yer aldı. Bu kararla,

deplasman yasağı artık resmen kalkmış oldu. Taşkınlık ve olaylar

da çıkmadı. Galatasaray ve Beşiktaş Başkanı el eleydi.

Çok güzel görüntülerdi.

Page 40: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 38

Yemeklerimizden eksik etmediğimiz, salatalarda, zeytinyağlılarda hatta zaman zaman tatlılarda kullandığımız limonun faydalarını hemen hemen hepimiz biliyoruz. Turunçgiller ailesinden bir meyve olan limon, C vitamini yönünden zengin bir meyve. Limon, diğer meyve ve sebzeler gibi birçok vitamin, mineral ve fitokimyasal adı verilen bileşikleri bol miktarda içeriyor. Kuvvetli aroması nedeniyle salatalara ve yiyeceklere güzel bir tat katıyor. Limon, magnezyum ve bakır yönünden zengin bir besin. Limon tüketiminin kan damarlarını genişletici etkisiyle kan akımı hızlanıyor. Bu da kalp damar sağlığı açısından olumlu bir etki yaratıyor. Limon damar açıcı özelliğiyle karaciğerin sağlığı açısından da önem taşıyor. Limon suyunu sabah uyandığımızda hemen içersek, sindirim sistemimizi harekete geçiriyor. Sabah düzenli olarak içilen limonlu su, bağırsak hareketlerinin düzenli olmasına yardımcı oluyor.

Limonlu suiçilmeli mi?

Güçlü hafıza için

koyu renkten vazgeçmeyin!

Şehir hayatının getirdiği günlük koşuşturmalar ve yoğun iş temposu, yorgunluk hissini ve unutkanlığı artırdığı gibi beyin fonksiyonlarını da olumsuz anlamda etkileyebiliyor. Dengeli ve yeterli beslenmenin sağlıklı bir yaşam için olduğu kadar, güçlü bir hafıza için de oldukça önemli olduğunu söyleyen Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Uzman Diyetisyeni Sibel Mumcu, “Gün içinde doğru besinleri yeterli miktarda tüketmek; hafızayı, konsantrasyonu ve sinir sistemini de önemli ölçüde etkiliyor. Örneğin, koyu renk meyve ve sebzeler içerdikleri antioksidan bileşikler ile hücresel hasarı önleyerek, hafızayı uzun süreli canlı tutmaya yardımcı oluyor” dedi. Böğürtlen, siyah üzüm, nar ve yaban mersini gibi meyveler ile birlikte kırmızı soğan, ıspanak ve kırmızı lahana gibi koyu renkli sebzelerin sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini söyleyen Mumcu, “Antioksidan etkisi yüksek antosiyanin içeren

bu sebze ve meyveler hafızayı güçlendirmenin yanı sıra, hücresel hasarı önleyerek yaşa bağlı meydana gelen beyin fonksiyonlarının yavaşlamasına da engel oluyor” diye konuştu. Haftada en az iki kez balık tüketmenin hafıza gücünü desteklediğini söyleyen Mumcu sözlerine şöyle devam etti, “Somon, uskumru, hamsi, sardalya gibi balıklar, yeşil sebzeler, keten tohumu ve ceviz en iyi omega 3 kaynaklarıdır. Alzheimer riskini azaltmak için bu besinleri öğünlerinizden eksik etmeyin” şeklinde konuştu. Günlük su tüketiminin de hafıza üzerinde oldukça etkili olduğuna dikkat çeken Mumcu, “Beyin susuz kaldığında daha yavaş çalışır bu da bilgi bulundurma ve hafıza kapasitesini olumsuz etkileyebilir. Hafızayı güçlendirmek ve hızlı düşünebilmek için bol su içilmesi, özelikle doğal mineralli, pH’ı yüksek olan suların tercih edilmesi oldukça önemlidir” dedi.

Şehir hayatının getirdiği günlük koşuşturmalar ve yoğun iş temposu, yorgunluk hissini ve unutkanlığı artırdığı gibi beyin fonksiyonlarını da olumsuz anlamda etkileyebiliyor. Dengeli ve yeterli beslenmenin sağlıklı bir yaşam için olduğu kadar, güçlü bir hafıza için de oldukça önemli olduğunu söyleyen Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Uzman Diyetisyeni Sibel Mumcu, “Gün içinde doğru besinleri yeterli miktarda tüketmek; hafızayı, konsantrasyonu ve sinir sistemini de önemli ölçüde etkiliyor. Örneğin, koyu renk meyve ve sebzeler içerdikleri antioksidan bileşikler ile hücresel hasarı önleyerek, hafızayı uzun süreli canlı tutmaya yardımcı oluyor” dedi. Böğürtlen, siyah üzüm, nar ve yaban mersini gibi meyveler ile birlikte kırmızı soğan, ıspanak ve kırmızı lahana gibi koyu renkli sebzelerin sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini söyleyen Mumcu, “Antioksidan etkisi yüksek antosiyanin içeren

bu sebze ve meyveler hafızayı güçlendirmenin yanı sıra, hücresel hasarı önleyerek yaşa bağlı meydana gelen beyin fonksiyonlarının yavaşlamasına da engel oluyor” diye konuştu. Haftada en az iki kez balık tüketmenin hafıza gücünü desteklediğini söyleyen Mumcu sözlerine şöyle devam etti, “Somon, uskumru, hamsi, sardalya gibi balıklar, yeşil sebzeler, keten tohumu ve ceviz en iyi omega 3 kaynaklarıdır. Alzheimer riskini azaltmak için bu besinleri öğünlerinizden eksik etmeyin” şeklinde konuştu. Günlük su tüketiminin de hafıza üzerinde oldukça etkili olduğuna dikkat çeken Mumcu, “Beyin susuz kaldığında daha yavaş çalışır bu da bilgi bulundurma ve hafıza kapasitesini olumsuz etkileyebilir. Hafızayı güçlendirmek ve hızlı düşünebilmek için bol su içilmesi, özelikle doğal mineralli, pH’ı yüksek olan suların tercih edilmesi oldukça önemlidir” dedi.

Şehir hayatının getirdiği günlük koşuşturmalar ve yoğun iş temposu, yorgunluk hissini ve unutkanlığı artırdığı gibi beyin fonksiyonlarını da olumsuz anlamda etkileyebiliyor. Dengeli ve yeterli beslenmenin sağlıklı bir yaşam için olduğu kadar, güçlü bir hafıza için de oldukça önemli olduğunu söyleyen Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Uzman Diyetisyeni Sibel Mumcu, “Gün içinde doğru besinleri yeterli miktarda tüketmek; hafızayı, konsantrasyonu ve sinir sistemini de önemli ölçüde etkiliyor. Örneğin, koyu renk meyve ve sebzeler içerdikleri antioksidan bileşikler ile hücresel hasarı önleyerek, hafızayı uzun süreli canlı tutmaya yardımcı oluyor” dedi. Böğürtlen, siyah üzüm, nar ve yaban mersini gibi meyveler ile birlikte kırmızı soğan, ıspanak ve kırmızı lahana gibi koyu renkli sebzelerin sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini söyleyen Mumcu, “Antioksidan etkisi yüksek antosiyanin içeren

bu sebze ve meyveler hafızayı güçlendirmenin yanı sıra, hücresel hasarı önleyerek yaşa bağlı meydana gelen beyin fonksiyonlarının yavaşlamasına da engel oluyor” diye konuştu. Haftada en az iki kez balık tüketmenin hafıza gücünü desteklediğini söyleyen Mumcu sözlerine şöyle devam etti, “Somon, uskumru, hamsi, sardalya gibi balıklar, yeşil sebzeler, keten tohumu ve ceviz en iyi omega 3 kaynaklarıdır. Alzheimer riskini azaltmak için bu besinleri öğünlerinizden eksik etmeyin” şeklinde konuştu. Günlük su tüketiminin de hafıza üzerinde oldukça etkili olduğuna dikkat çeken Mumcu, “Beyin susuz kaldığında daha yavaş çalışır bu da bilgi bulundurma ve hafıza kapasitesini olumsuz etkileyebilir. Hafızayı güçlendirmek ve hızlı düşünebilmek için bol su içilmesi, özelikle doğal mineralli, pH’ı yüksek olan suların tercih edilmesi oldukça önemlidir” dedi.

Şehir hayatının getirdiği günlük koşuşturmalar ve yoğun iş temposu, yorgunluk hissini ve unutkanlığı artırdığı gibi beyin fonksiyonlarını da olumsuz anlamda etkileyebiliyor. Dengeli ve yeterli beslenmenin sağlıklı bir yaşam için olduğu kadar, güçlü bir hafıza için de oldukça önemli olduğunu söyleyen Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Uzman Diyetisyeni Sibel Mumcu, “Gün içinde doğru besinleri yeterli miktarda tüketmek; hafızayı, konsantrasyonu ve sinir sistemini de önemli ölçüde etkiliyor. Örneğin, koyu renk meyve ve sebzeler içerdikleri antioksidan bileşikler ile hücresel hasarı önleyerek, hafızayı uzun süreli canlı tutmaya yardımcı oluyor” dedi. Böğürtlen, siyah üzüm, nar ve yaban mersini gibi meyveler ile birlikte kırmızı soğan, ıspanak ve kırmızı lahana gibi koyu renkli sebzelerin sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini söyleyen Mumcu, “Antioksidan etkisi yüksek antosiyanin içeren

bu sebze ve meyveler hafızayı güçlendirmenin yanı sıra, hücresel hasarı önleyerek yaşa bağlı meydana gelen beyin fonksiyonlarının yavaşlamasına da engel oluyor” diye konuştu. Haftada en az iki kez balık tüketmenin hafıza gücünü desteklediğini söyleyen Mumcu sözlerine şöyle devam etti, “Somon, uskumru, hamsi, sardalya gibi balıklar, yeşil sebzeler, keten tohumu ve ceviz en iyi omega 3 kaynaklarıdır. Alzheimer riskini azaltmak için bu besinleri öğünlerinizden eksik etmeyin” şeklinde konuştu. Günlük su tüketiminin de hafıza üzerinde oldukça etkili olduğuna dikkat çeken Mumcu, “Beyin susuz kaldığında daha yavaş çalışır bu da bilgi bulundurma ve hafıza kapasitesini olumsuz etkileyebilir. Hafızayı güçlendirmek ve hızlı düşünebilmek için bol su içilmesi, özelikle doğal mineralli, pH’ı yüksek olan suların tercih edilmesi oldukça önemlidir” dedi.

Şehir hayatının getirdiği günlük koşuşturmalar ve yoğun iş temposu, yorgunluk hissini ve unutkanlığı artırdığı gibi beyin fonksiyonlarını da olumsuz anlamda etkileyebiliyor. Dengeli ve yeterli beslenmenin sağlıklı bir yaşam için olduğu kadar, güçlü bir hafıza için de oldukça önemli olduğunu söyleyen Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Uzman Diyetisyeni Sibel Mumcu, “Gün içinde doğru besinleri yeterli miktarda tüketmek; hafızayı, konsantrasyonu ve sinir sistemini de önemli ölçüde etkiliyor. Örneğin, koyu renk meyve ve sebzeler içerdikleri antioksidan bileşikler ile hücresel hasarı önleyerek, hafızayı uzun süreli canlı tutmaya yardımcı oluyor” dedi. Böğürtlen, siyah üzüm, nar ve yaban mersini gibi meyveler ile birlikte kırmızı soğan, ıspanak ve kırmızı lahana gibi koyu renkli sebzelerin sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini söyleyen Mumcu, “Antioksidan etkisi yüksek antosiyanin içeren

bu sebze ve meyveler hafızayı güçlendirmenin yanı sıra, hücresel hasarı önleyerek yaşa bağlı meydana gelen beyin fonksiyonlarının yavaşlamasına da engel oluyor” diye konuştu. Haftada en az iki kez balık tüketmenin hafıza gücünü desteklediğini söyleyen Mumcu sözlerine şöyle devam etti, “Somon, uskumru, hamsi, sardalya gibi balıklar, yeşil sebzeler, keten tohumu ve ceviz en iyi omega 3 kaynaklarıdır. Alzheimer riskini azaltmak için bu besinleri öğünlerinizden eksik etmeyin” şeklinde konuştu. Günlük su tüketiminin de hafıza üzerinde oldukça etkili olduğuna dikkat çeken Mumcu, “Beyin susuz kaldığında daha yavaş çalışır bu da bilgi bulundurma ve hafıza kapasitesini olumsuz etkileyebilir. Hafızayı güçlendirmek ve hızlı düşünebilmek için bol su içilmesi, özelikle doğal mineralli, pH’ı yüksek olan suların tercih edilmesi oldukça önemlidir” dedi.

Page 41: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

Yüksek miktarda değere sahip akıllı telefonları korumak için kılıf ya da ekran koruyucu filmler kullanılıyor. Çizik ve darbelerden korunmak için internette ve kitaplarda yüzlerce bilgi anlatılırken, telefonun su alması durumunda yapılması gerekenler yeterli ölçüde bilinmiyor. Mobilcadde Dijital Pazarlama Uzmanı Zeynep Uylaş, acil müdahale gerektiren telefonun suyla teması durumunda, bilinen yöntemlerin aksine farklı ve etkili kurtarma yöntemlerini listeledi.

Telefon su aldığında yapılmaması gerekenlerİlk olarak eskiden bilinen yöntemle, kurutma makinası ile telefona sızan suyu kurutma fikrini kesinlikle aklınızdan çıkarmalısınız. Saç kurutma makinesi telefonun mekanik parçalarına zarar verdiği gibi, suyu yok etmiyor ve iç parçalara iyice yayılmasına sebep oluyor. Aynı şekilde bu durumun tersini düşünerek elektirikli süpürge ile suyu çekmenin etkili olduğu kanısı da doğru bildiğimiz yanlışlardan. Elektirik süpürgesi suyu çekse dahi, telefonun dokunmatiğine zarar verir ve hassas parçaların canlanmasına sebep olur.

Telefonunuz su geçirdiğinde hazırlayacağınız en temel amaçlar şunlar olmalıdır: pamuk, vakum poşet, pirinç, silika jel, temiz bir havlu ve şarj cihazı. Sırasıyla kurtarma aşamalarını uygularsanız telefonunuz yüksek ihitmalle kurtulacaktır.

Telefonu kapatınEn öncelikli yapmanız gereken telefonu kapatmak olacaktır. Sızan su, telefon açık olduğu taktirde, çalışan mekanizma ısısı nedeniyle içeri doğru diğer parçalara hızlı yayılabilir.

Temiz bir havlu ile kurulayınTelefonu sudan çıkarır çıkarmaz temiz ve tozsuz bir havlu ile kurulamalısınız. Telefon dış yüzeyi tamamen kuruyana kadar nazik hareketlerle kuruladıktan sonra diğer işlemlere geçiş yapabilirsiniz.

Telefonu en ince parçalarına kadar ayırınBiraz önce kullandığınız havlu üzerinde, telefonun batarya, hafıza kartı, sim kart ve bunun gibi ayrılabilecek tüm parçalarını çıkarın.

Pamuk ve kulak temizleme çöpü kullanınNormal bez ve havlular suyu tamamiyle içine çekmediği gibi toz da bırakır. O nedenle kurulama işlemine daha temiz olması ve suyu içine daha iyi çekmesi için pamuk ile devam etmelisiniz. Telefonun ayrılan parçalarını bir parça pamuk ile tekrar kuruladıktan sonra, kulak temizleme çöpü ile, telefonun ayrıntılı deliklerini de silmeyi deneyin.

Slika jelSlika jel adını ilk defa duymuş olabilirsiniz. Halbuki bu madde çok yabancı değil, yeni kıyafetlerin ceplerinde ya da yeni bir çantanın içindeki kağıt pakette bulunan tozdur. Ne işe yarıyor bu diye düşündüğünüz gibi, kıyafeti koruma amaçlı kullanıldığını az çok anlamışsınızdır. Ürünleri nemden, pas ve küflenmeden koruyan bu iri kum tanecikleri nem alıcı olarak bilinmektedir. Telefonunuzu slika jel ile dolu bir kaba koyarsanız, içerisindeki sıvı ve nem çok hızlı bir şekilde bu kum tanecikleri tarafından çekilecektir.

Pirinç ve vakumlu poşetSlika jeli arayacak vakti olmayanlar için ikinci doğal çözüm pirinç. Telefonu pirinç içerisine koyarsanız, pirinç tanecikleri içindeki suyu emecektir. Pirinç yöntemi konusunda dikkat etmeniz gereken nokta ise telefonun pirinç içerisinde gömülü iken hava almaması gerektiğidir. Havayı önlemek için vakumlu poşet ideal bir tercih olduğu gibi, yiyecek saklama kabı da kullanılabilir. Burada mühim olan telefon pirinç içindeyken havayla teması önlemek ve daha hızlı sonuç almaktır. Telefonunuzun aldığı suya göre ortalama 24-48 saat arası bu şekilde hiç dokunmadan bekletmeniz gerekir.

Şarj cihazı48 saatin sonunda telefonunuzu vakumlu poşetten çıkarın, tamamen kuru olduğuna emin olun. Öncelikle şarja takın ve yüzde 100 şarj olmasını sağlayın. Cihazınız kapalıyken batarya yüzde 100 dolu olursa kendi açılırken doğabilecek problemler daha aza indirgenir. Şarj işlemi bittikten sonra telefonunuzu açmayı deneyin.

Telefon su aldığında gerekli bu işlemleri tamamlarsanız yüksek ihtimalle cihazınızı kurtarmış olacaksınız. Yine de bu yöntemin tamamen çözüm olmadığını bilmekte fayda var. Telefonun düşme ya da çizilme ihtimalelerine karşı kılıf ve ekran filmi kullanmanızı öneren Mobilcadde uzman ekibi, telefonunun sıvı teması tehlikesiyle karşılaşma ihtimali yüksek olduğunu düşünen kullanıcılar için de cihaza kasko yapılması gerektiğini belirtiyor.

Telefonunuz suya düştüğünde

yapmanız ve yapmamanız gerekenler

Page 42: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 40İSTOÇHayat l 40İSTOÇHayat l 40

DÜNYACA ÜNLÜ İKİ DEV GÖSTERİ

Mekân: İstanbul Tarih: 5 Kasım

Ülker Sports Arena/17-18 Aralık

Volkswagen Arena IEG Live’ın düzenlediği Good Music in Town

konserleri serisi ‘Vivaldianno City Of

Mirrors’ ve ‘Belcanto The Luciano Pavarotti Heritage’

ile devam ediyor.Barok döneminin müzik

dehası Antonio Vivaldi’nin hayatının tüm yönleriyle anlatıldığı; modern dans,

çarpıcı animasyonlar, ihtişamlı ışık ve eşsiz

sahne şovunun sunulduğu büyüleyici bir gösteri

“Vivaldianno City of Mirrors’ 5 Kasım Cumartesi Ülker

Sports Arena’da , yüzyılları aşıp günümüze kadar

gelen müzikal tiyatro şovu “Belcanto the Luciano

Pavarotti Heritage” ise 17 ve 18 Aralık’da Volkswagen

Arena’da izleyicileri ile buluşacak.

FOTOİSTANBUL BEŞİKTAŞ

ULUSLARARASI FOTOĞRAF FESTİVALİ

Mekân: İstanbul (çeşitli mekânlar) Tarih: 1-30 Ekim

Türkiye’den ve dünyadan 60 fotoğraf sanatçısını bir araya getiren Fotoistanbul Beşiktaş Uluslararası Fotoğraf Festivali 1 Ekim’de kapılarını açtı. 30

Ekim’e kadar sürecek festival kapsamında 56 sergi, 5 panel ve yuvarlak masa tartışması,

altı ustalarla sohbet toplantısı, 250’yi aşkın portfolyo değerlendirmesi, kitap

imza günleri düzenlenecek. Bu yılın yeniliği ise açık

havadaki video gösterim geceleri olacak. Festivalin gerçekleşeceği mekanlar ise şöyle: MKM, Ortaköy

Yetimhanesi, Ortaköy Kültür Merkezi, Ortaköy Meydanı,

Serencebey Barbaros Bulvarı, Demokrasi Meydanı, Deniz

Müzesi, Kazan Meydanı, Beşiktaş Köyiçi Meydanı,

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Bahçeşehir

Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü, Macar Kültür

Merkezi, Artgalerim, Fotoğraf Evi, Gama, İFG, Mikser ve

O’Art Sanat Platformu.

FİGÜRÜN GİZEMİ

Mekân: Plato Meslek Yüksekokulu

Tarih: 29 Eylül-18 Aralık

Çağdaş Türk sanatçılarının soyut sanat, betili sanat

ve araştırma temelli sanat alanlarındaki güncel eğilimlerini araştıran

“Figürün Gizemi”, çağdaş Türk sanatındaki figür

tartışmasını konu alıyor. Serinin ilk sergisi olan

Formun Gücü sergisinde, soyutlama ve biçimciliği

ele alan Plato Sanat, “Figürün Gizemi” ile; çizim, resim, heykel,

fotoğraf ve video gibi farklı sanat dallarında sekiz sanatçıyı çeşitli sanat biçimlendirmelerinin

örneklenmesi için bir araya getiriyor. Ayşegül Çinici

Yazıcı’nın direktörlüğünü yaptığı Plato Sanat’ın,

“Figürün Gizemi” sergisi; betili sanattaki farklı estetikleri, teknik ve

kavramları, gerçekçilik, gerçeküstücülük ve

soyut arasında değişen çalışmaları sergileyerek

gözden geçiyor. Sergiye eser veren değerli

sanatçılar arasında; Mustafa Akkaya, Fulden Aran, Ali Elmacı, Volkan

Kızıltunç, Sabo, Erinç Seymen, Hande Şekerciler

ve Nazif Topçuoğlu gibi önemli isimler yer alıyor.

26. AKBANK CAZ FESTİVALİ

Mekân: İstanbulTarih: 12-23 Ekim

Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden

biri olan 26. Akbank Caz Festivali, 12-23 Ekim

tarihleri arasında cazın yıldız isimlerini ağırlıyor. Geçmişten günümüze

Cecil Taylor, Archie Shepp, McCoy Tyner,

Pharoah Sanders, Jimmy Smith, Enrico Rava, John Scofield & Joe

Lovano, Manu Katché, David Sanborn gibi

caz dünyasının saygın isimlerini Türk izleyicisi ile buluşturan Festival,

26. yılında da birbirinden özel performanslara ev sahipliği yapmaya

hazırlanıyor. 26. Akbank Caz Festivali’nin bu seneki yıldız isimleri arasında Ron Carter

“Golden Striker Trio” ve Imany yer alıyor.

FUERZA BRUTAİLK KEZ

İSTANBUL’A GELİYOR

Mekân:

Volkswagen ArenaTarih: 17-29 Kasım

Bugüne kadar 5 milyon kişi tarafından izlenen

Fuerza Bruta; New York, Buenos Aires,

Londra, Mexico, Pekin, Tel Aviv ve Miami’den

sonra İstanbul’a izleyenlerin ayaklarını

yerden kesmeye geliyor. 17-29 Kasım tarihleri arasında Volkswagen

Arena’da 10 farklı bölüm ile 70 dakikalık gösteri sahnelenecek

olan Fuerza Bruta, gösterisinde, tüm

gençleri ve kendini genç hissedenleri “akılda kalıcı

deneyimler” yaşamaya davet ediyor. Teknoloji

ile sanatın bir araya geldiği Fuerza Bruta,

izleyicilerin 360 dereceyle izleyebilecekleri bir sahne

ve akıllara durgunluk veren görsel efektler ile muazzam bir illüzyon

yaşatıyor. Fuerza Bruta, dev kadrosuyla müzik, su, dans ve akrobasi

ile örülü muhteşem bir gösteri vadediyor.

Page 43: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

ATINI SÜRÜP GİDEN KADIN

Yazar: D. H. Lawrence

Yayınevi: Can Yayınları

Kitaptaki 13 öykü, 1924-1928 yılları arasında yazıldı.

Lawrence, Birinci Dünya Savaşı sonrasında New Mexico, Meksika, İtalya,

Almanya ve İngiltere’deki deneyimlerini aktarıyor.

Yazar, öykü kişilerinin büyük çoğunluğunu, başta kendi karısı olmak üzere yakın çevresindeki insanlardan

esinlenerek oluşturuyor. Bu kurgu, D.H. Lawrence’ın büyük gözlem gücünü ve

gerçek olaylarla kişileri kusursuz biçimde kurgusal

dokuya yerleştirmesini yansıtıyor. Farklı ülkelerde,

farklı ortamlarda, farklı sosyal yapılarda geçen öyküler,

insanın dünyanın neresinde olursa olsun yaşadığı hayal kırıklıklarının, öksüzlüklerin,

doyumsuzlukların ve aşkların ortak gücünü, şiirsel bir anlatımla dile getiriyor.

DOĞU AVRUPA’DA YOLCULUK

Yazar: Gabriel García MárquezYayınevi:

Can Yayınları

Doğu Avrupa’da Yolculuk Gabriel García Márquez’in 1950’lerde gazeteci olarak Doğu Avrupa’daki sosyalist

ülkelere yaptığı seyahatin bir güncesi. Doğu

Almanya’dan başlayıp Çekoslovakya, Polonya, Macaristan ve Sovyetler

Birliği’ne uzanan bu serüven boyunca

okurlar Márquez’in hem yol arkadaşları ve

tanıştığı kişilere dair gözlemlerini hem de

dönemin toplumsal ve siyasi gelişmeleriyle ilgili yorumlarını bulacaklar, elbette hepsi yazarın kendine has renkli

anlatımıyla.

KIZIL MOSKOVA

Yazar: Mihail Bulgakov Yayınevi:

Can Yayınları

Kızıl Moskova, Bulgakov’un gazete ve dergilerde

yayımlanmış öykü, makale ve feulleiton’larını, yani

hicivli kısa eleştirilerini bir araya getiriyor. Bulgakov’un

fantastik gerçekçi eserlerinin büyük kısmı

doğrudan gerçek olaylara dayanıyor. Bu derlemedeki

öyküler de onun Sovyet rejiminin kurulduğu o ilk

yıllarda karşılaştığı olayların sahne sahne alay ve

eleştirisidir. Bu metinleri 21. yüzyılda okurken bizim sosyal medya sayfalarında sıkça karşılaştığımız, daha bir türe oturtamadığımız

alay ve eleştiri biçimlerine benzetmek de mümkün;

sonuçta bunlar, bu feulleiton’lar da, gazete ve dergilerde çok kişiye

ulaştırılıp yaygınlaştırılmak üzere yazılmış.

THİBAULT’LAR - 1

Yazar: Roger Martin du Gard

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Roger Martin du Gard’ın sekiz kitaptan oluşan Thibault’lar adlı yapıtı,

Yapı Kredi Yayınları’nda üç ciltte bir araya

getiriliyor. Birinci ciltte Gri Defter, Yetiştirme Yurdu,

Güzel Günler, Hasta Çocuklar ve Sorellina

adlı beş roman yer alıyor. Egoist ve hoyrat bir

babanın otoritesi altında parçalanma noktasına

gelen bir aile... Bu ortamda tutkulu, isyankar

ve idealist küçük Jacques, arkadaşı Daniel de Fontanin’de adeta ruh ikizini bulur, ona büyük bir dostlukla bağlanır.

Ne zaman ki birbirlerine yazdıkları mektupların içeriğinin öğrenilmesi büyük bir drama yok açacaktır. Jacques’in ciddi, tutucu ağabeyi

Antoine ise bir yandan kardeşine olan sevgisi öte yandan babasına

duyduğu saygı arasında kalmıştır, ne yapacağını bilemez, kendini bütün

varlığıyla mesleğine, tıbba adar.

BİR AŞK

Yazar: Dino BuzzatiYayınevi: Can Yayınları

Kurguladığı gerçeküstü, büyülü, kimi zaman tekinsiz dünyalarda

kendine özgü mizah anlayışıyla çağımız insanının

huzursuzluğunun çok katmanlı izlerini süren Dino Buzzati, Bir Aşk romanıyla aynı izleğe

farklı bir rota üzerinden yöneliyor. Yazar, modern insanın içsel karmaşasını

ve çaresizliğini bu kez aşk boyutunda, orta yaşlı

bir kentsoylunun genç bir fahişeye saplantı

derecesinde duyduğu tutku ekseninde

öykülüyor.

kitap

41 l İSTOÇHayat

Page 44: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 42

ebev

eyn

Son yıllarda ebeveynlerin gözdesi olan “Pozitif Disiplin” yöntemi, mutlu ve kendine güvenen çocuklar yetiştirmeyi mümkün kılıyor. Peki, “Pozitif Disiplin” yöntemi nedir? Pozitif çocuk yetiştirmek isteyen ebeveynler hangi noktalara dikkat etmeli? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Şeyda Özdalga anlatıyor.

Son yıllarda öne çıkan, çocukların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayıp öz güvenlerini artıran ve problem çözme becerilerini geliştiren “Pozitif Disiplin” yöntemi, mutlu ve neşeli çocuk yetiştirmenin formülü olarak da adlandırılıyor. Çocukların kendine olan inancını artırdığı gibi, yaptıkları işlere

karşı isteklerini de çoğaltan yöntem, pek çok ebeveyn tarafından uygulanıyor. Bu yöntemle çocukların bir işi yapabilme güçlerine inandıklarını, yaparken istekli olduklarını ve yaptıktan sonra da doyum sağladıklarını söyleyen DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Şeyda

Özdalga, “‘Aferin kızım kendi başına yıkandın’ şeklinde desteklenen beş yaşındaki bir çocuk, kendi kişisel bakımı konusunda daha becerikli, istekli ve mutlu olacaktır. Sorumluluk alan, çözüm üreten, yaratıcı ve özgürce karar alabilen, toplum ve ahlaki kurallara uyan bu çocuklar, gelecekte yaşamını

“Pozitif Disiplin”, mutlu çocuk yetiştirmeyi mümkün kılıyor

Page 45: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

43 l İSTOÇHayat

düzenleyen, organizasyon becerisi gelişmiş, öz güvenli ve üreten bir yetişkin olmaya adaydır” diyor.

“Pozitif Disiplin” ile yetiştirilen çocukların olumsuz, travmatik olaylara yaklaşımlarının daha yapıcı olduğunu ve negatif olayların üstesinden daha kolaylıkla geldiklerini anlatan Özdalga, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu çocukların, depresyona girme, travma sonrası stres bozukluğu yaşama oranları azalıyor. Çocuk ve gençler cezalandırıldıklarında, duygusal enerjilerini kendilerini savunma gibi olumsuz unsurlara harcarlar. Kötümser bakış açısında olurlar. “Pozitif Disiplin”, kendilerini yönlendiren yetişkinlere karşı çocukların genellikle sergiledikleri pasif-saldırgan taktikleri kullanmalarını engeller. “Harika! demek çalışmaya başladın, çaban çok hoşuma gidiyor, sen bunun üstesinden gelirsin” gibi olumlu yaklaşımlar çalışıyormuş gibi davranılmasını önler. Çocuk enerjisinin çoğunu karşılaştığı güçlüğü yenmede kullanır.”

Şeyda Özdalga, “Pozitif Disiplin”le yetiştirilen çocukların olumsuz, travmatik olaylara yaklaşımlarının daha yapıcı olduğunu ve negatif olayların üstesinden daha kolaylıkla geldiklerinibelirtiyor.

Çocuklarınıza seçenek sunun, seçim yapacak fırsatlar verin.

Problemi onun adına çözmeyin veya çözüm önerileri sunmayın.

Hata yapmalarına da fırsat verin ki, hatalarından sonuç çıkarabilsinler.

Başkalarının duygularını anlayabilmesini sağlayın.

Olumlu yaklaşım, davranıştan hemen sonra gösterilmelidir. Öncelikle “aferin, çok iyi yaptın” gibi sözel destek, sırt sıvazlama, saçını okşama gibi fiziksel temas, sonrasında arkadaşıyla program yapma, parka, sinemaya götürme gibi ödüller verilmelidir.

Çocuğun olumlu davranışlarını eşinize, aile büyüklerine abartmadan

aktarın ve çocuğun duymasını sağlayın.

Çocuğa ev içi ve ev dışı sorumluluklar verin.

Koşulsuz sevildiğini hissettirin. Tutarlı davranın, onaylamadığınız bir davranışa sonradan izin vermeyin,

Açık, net, anlaşıldığından emin mesajlar verin,

Fiziksel ihtiyaçlarını karşılayın, Güvenli bir çevre ve ortam sunun, Ona zaman ayırın, Kurallar, sınırlar koyun, Hak etmediği, abartılı övgülerden kaçının,

Koruyucu yaklaşımlarınız sınırlı, kollayıcı yaklaşımlarınız sınırsız olsun,

Sabırlı ve hoşgörülü olun.

Peki, pozitif bir çocuk yetiştirmenin formülü nedir? İşte Şeyda Özdalga’nın anne ve babalara önerileri:

Page 46: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 44

sağ

lık

“İnme kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görülüyor”

İnme, dünyada en fazla fonksiyon kaybına neden olan, yaşam kalitesini en fazla etkileyen ve ölüm nedeni olarak da ikinci sırada yer alan hastalık grubunu oluşturuyor. Hastalığın belirtilerinin genellikle aniden geldiğini ve kol, bacak veya yüzün bir kısmında uyuşukluk, güçsüzlük, yutma güçlüğü, baş dönmesi, konuşma ve başkalarını anlamada güçlük çekme, görme bozukluğu ve şiddetli baş

ağrılarıyla kendini gösterdiğine değinen Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Esra Mıhçıoğlu, inmenin acil bir tıbbi durum olduğunu ve acilen tedavi edilmesi gerektiğini dile getirdi.

İnme nedir?İnme beynin bir kısmına oksijen bakımından zengin kan akışının engellenmesi ile oluşan hasarlanmadır.

Oksijenlenemeyen beyin hücreleri birkaç dakika sonra ölmeye başlıyor. Ortaya çıkış nedenleri iki ana grupta toplanıyor. Birincisi tıkanma, beyne giden damarların veya beynin içindeki damarların çeşitli şekillerde tıkanması veya daralması (iskemik inme). İkinci mekanizma ise beyin dokusu içinde meydana gelen kanamadır (hemorajik inme).

Yaş ilerledikçe inme riskinin arttığını söyleyen Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Esra Mıhçıoğlu, “55 yaşından sonraki her 10 yılda bu risk iki katına çıkıyor. İnme erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülüyor. Gebelik ve oral kontraseptif kullanımı genç kadınlarda riski artırırken, ileri yaşta ise erkeklerin kardiyovasküler hastalıklar nedeni ile daha erken yaşta ölümü neden olarak gösteriliyor” diyor.

Page 47: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

45 l İSTOÇHayat

Dünyada ve Türkiye’de yılda kaç kişi inme geçiriyor?İnme dünyada en fazla fonksiyon kaybına neden olan, yaşam kalitesini en fazla etkileyen ve ölüm nedeni olarak da ikinci sırada yer alan hastalık grubudur. Dünyada her yıl 15 milyon kişi inme geçiriyor, bunun içinde 5 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybetmekte ve 5 milyon kişide de inme nedeni ile kalıcı özürlülüğe neden oluyor. Birçok gelişmiş ülkede inmeye bağlı ölüm oranlarında kademeli bir düşüş saptansa da inme dünyada ölüm ve özürlülüğün ana nedenidir. Ülkemizde yılda yaklaşık 200 bine yakın hasta inme geçiriyor.

İnmenin belirtileri nelerdir?İnme belirtileri genellikle aniden gelir ve kol, bacak veya yüzün bir kısmında uyuşukluk, güçsüzlük, yutma güçlüğü, baş dönmesi, konuşma ve başkalarını anlamada güçlük çekme, görme bozukluğu ve şiddetli baş ağrılarıyla kendini gösterir. Beyin, insan vücudunu ters şekilde kontrol eder, yani sağ beyin vücudun sol tarafını, sol beyin ise sağ tarafını kontrol eder. Sağ beyinde meydana gelecek hasar, vücudun sol tarafında etkisini gösterir. İnme, acil bir tıbbi durumdur. Acil tedavi edilmesi gerekir. Kişi ne kadar kısa sürede tedavi edilirse o kadar az hasar meydana gelecektir. Ayrıca geçici iskemik atak adı verilen ve beyne giden kan beslemesinin geçici olarak kesintiye uğramasıyla bir mini inmeye neden olan durum da vardır. Bunlar genellikle daha şiddetli bir inmenin yolda olduğunu gösteren belirtiler olduklarından kesinlikle ciddiye alınmalıdır.

Yaş arttıkça hastalık riskinin de arttığını söyleyebilir miyiz?

Evet, yaş ilerledikçe inme riski artıyor. 55 yaşından sonraki her on yılda bu risk iki katına çıkıyor. İnme erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülüyor. Ancak 35-44 yaş arası ve 85 yaş ve söz

konusu yaştan büyük kadınlarda inme intisna erkeklere göre daha yüksek oranlarda seyrediyor. Gebelik ve oral kontraseptif kullanımı genç kadınlarda riski atırırken, ileri yaşta ise erkeklerin kardiyovasküler hastalıklar nedeni ile daha erken yaşta ölümü neden olarak gösteriliyor.

Peki, düzenli kontroller inme riskini azaltır mı?İnme hastalığının önlenmesinde ilk aşama, inmeye dair risk faktörlerinin öğrenilmesidir. Bazı risk faktörlerinizi değiştirebilir veya tedavi edebilirsiniz. Düzenli kontroller yaptırarak ve riskinizi bilerek, neleri değiştirebileceğinize odaklanabilir ve inme riskinizi azaltabilirsiniz. Yüksek kan basıncı hem iskemik hem de hemorajik inmenin bir numaralı sebebidir. Kan basıncı ne kadar yüksekse, inme riski de o kadar artar. Kan basıncınızı bilin ve en az iki yılda bir kontrol ettirin. Normal kan basıncı 120/80’in altındadır. Eğer düzenli olarak 140/90 ve üzerindeyse Doktorunuzla bu durumu yönetmek için konuşun.

Nöroloji UzmanıDr. Esra Mıhçıoğlu

İİİİİİnnnnnmmmmmmeeee hhhhaaaaasssssttttaaaaaalllıııığğğğııınnnnıııınnnn öööönnnnnnnlllleeeeeeennnnmmmmeeeeessssiiinnnnddddeeee iillkkk aaaaaaaaşşşşşşaaammmmmaaaaa,,,,, iiinnnnmmmeeeyyyeeee ddaaiiiiiirrrrrrrrrrrrr rrrrriiiissssskkkkkk fffaaakkkkkttttttööööööörrrlllleeerrriiinniinn öööööğğğğğrrreeeennniiilllmmmmeeeessssiiiddddiiirr.. BBBaaaaaaaaaaaazzzzzzzzzzzzzzııı rrrrriiiiissskkk ffffaaaaakkkkkktttttöööööörrrrllleeerrrriinniizzii ddddddeeeeğğğğğiiişşşttttttiiiirrreeeebbbbiiillliiirr vveeyyaaaaaaaaaaaaaaaaa ttttteeeeddddaaaavvvvvvviiii eeeeeddddeeeeebbbiilliirrsssiiinnnnnnnnnnniiiiiizzz.. DDDDDDüüüüzzzzzeeeeennnnnllllliiii kkkkkkooonnntttttrroolllleeeeeeeeeeeerrrr yyyyyaaaaapppptttııırrraaaaaaarrrrrraaaaakkkkk vvvveee rriiiiiiiiisssssssssskkkkkkkiiinnnniiiiiiiizzzziiiiii bbbbbiiillleeeerrreeeeeekkkkkkk,,, nnneeellleeeerrrrriiii dddddddeeeeeğğğiiişşşttttiiiiirrrrrrreeeeeebbbbbiiillleeeeecccceeeeeeeeeeeeeeeğğğğğğğğğğğğğğğğiiiinnnnnnniiiiizzzzeee oooooooooddddddddddaaaaaakkkklllaaannnnaaaaabbbbbbiiillliiiiirrr vvvveeeeeeeeeeeeeeeeeeee iiiiiiiinnnnnmmmmeee rrrrrriiiiiisssssskkkkkkiiiinnnniiizzzii aaazzzzzaaaalllttttaaabbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbiiiiiiillllllllliiiiiiiiiiiiiirrrrrrssiinniizzzz.

Page 48: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 46

sağ

lık

İSTOÇHayat l 46

Tütün kullanımı: Tütün kan damarlarınıza zarar verir. Bu ise damarlarda tıkanıklıklara yol açarak inmeye neden olur. Sigara içmeyin ve ikincil maruziyetlerden kaçının.

Diyabet: Diyabet hastası olmak inme riskinizi artırır çünkü beyin damarlarının hastalanmasına neden olur. Doktorunuzla diyabetinizin tedavisi için konuşun.

Yüksek kolesterol: Yüksek kolesterol damar tıkanıklığı riskini artırır. Beyine giden bir atardamar tıkanırsa buna bağlı olarak inme gerçekleşebilir.

Fiziksel hareketsizlik şişmanlık: Hareketsiz bir yaşam ve fazla kilolu olmak kalp damar hastalığı riskinizi artırır.

Karotid ve diğer damar hastalıkları: Boynunuzdaki karotid atardamarları beyne giden kanın önemli bir bölümünü taşır. Damar duvarı içinden yağlı bir tabaka ile giderek ilerleyen bir şekilde zarar gören karotid damarı bir kan pıhtısı ile tıkanabilir. Bu da inmeye neden olur.

Geçici iskemik atak (GIA): GIA’ların tanınıp tedavi edilmesi inme riskini azaltabilir. GIA inme benzeri belirtilere neden olur

fakat bunların çoğu geçicidir. GIA’nın belirtilerini bilin ve derhal acil tıbbi yardım isteyin.

Atrial fibrillasyon (AF) ve diğer kalp hastalıkları: AF durumunda kalp boşlukları organize ve ritmik bir şekilde kasılmak yerine aynı bir jölenin titremesi gibi titrerler. Bu kanın kalp boşluğunda göllenmesine ve pıhtılaşmasına neden olur. AF inme riskinin beş kat artmasına neden olur. Diğer kalp hastalıkları olan insanlarında inme riskleri artmıştır.

Bazı kan hastalıkları: Yüksek alyuvar miktarı pıhtı oluşumu ihtimalini artırarak inme riskini yükseltir. Orak hücreli kansızlık hastalığı hasta hücrelerin atar damar duvarlarına yapışarak tıkanıklığa neden olması nedeniyle inme riskini artırabilir.

Aşırı alkol alımı: Kadınlar için ortalama bir kadeh ve erkekler için ortalama iki kadeh içkinin üzerinde içki tüketimi kan basıncınızı artırabilir. Aşırı alkol tüketimi inmeye neden olabilir.

Kanun dışı madde kullanımı: Damar içi madde kullanımı yüksek inme riski içerir. Kokain kullanımı da inmeyle ilişkilendirilmiştir. Kanun dışı madde kullanımı çoğunlukla kanamalı inmelere neden olur.

İnmeye yol açacak başlıca nedenler

Page 49: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

47 l İSTOÇHayatTOOOÇÇHaayay ttt

2016 YILI YURT İÇİ FUARLARIOrganizatör Fuar Adı Konu Tarih Yer

UBM NTSR Fuar Boat Show 2016 Motor ve yelkenli tekneler 4-9 Ekim İstanbul

Tüyap Adana Adana 10. Ambalaj Fuarı Ambalaj ve plastik malzeme 5-8 Ekim Adana

Elka Fuarcılık Akdeniz Mobilya Fuarı 2016 Ev ve ofis mobilyaları 5-9 Ekim Adana

Marmara Tanıtım LED ve LED Aydınlatma Fuarı LED sistemleri, teknolojileri 6-9 Ekim İstanbul

Renkli Fuarcılık Biga 6. Gıda Tarım, Hayvacılık Gıda, tarım, seracılık 7-9 Ekim Çanakkale

UBM Rotaforte İstanbul Jewelry Show Takılar, taşlar, inciler 13-16 Ekim İstanbul

İzfaş İzmir Shoexpo İzmir Ayakkabı ve çanta 19-22 Ekim İzmir

İstanbul Fuarcılık Hometex 2016 Ev Tekstili Ev tekstili ve dekorasyon 26-29 Ekim İstanbul

Spielwarenmesse 9. Kids Turkey Oyuncak, çocuk, lisans 27-30 Ekim İstanbul

Tüyap Tüm Fuarcılık Kocaeli Otoshow Fuarı Otomobil, ticari araçlar 1-6 Kasım Kocaeli

Reed Tüyap Avrasya Ambalaj 2016 Ambalaj makineleri 2-5 Kasım İstanbul

İstanbul Fuarcılık MÜSİAD 2016 İnşaat, mobilya, tekstil 9-13 Kasım İstanbul

İstanbul Fuarcılık Emlak 2016 Konut ve işyeri projeleri 17-20 Kasım İstanbul

ISF Fuarcılık Otomotiv Yedek Parça Parça, komponent, tamir 24-27 Kasım Ankara

İnfo Uluslararası ANKA-PAK 2016 Ambalaj ve ambalaj makineleri 24-27 Kasım Ankara

Gençiz Fuarcılık Foodex İzmir Gıda Yaş, kuru, dondurulmuş gıda 24-27 Kasım İzmir

Tüyap Bursa İş ve İşçi Güvenliği İş ve işçi güvenliği, sağlığı 1-4 Aralık Bursa

Eventus Organizasyon Pazarlama Fuarı 2016 Pazarlama 7-8 Aralık İstanbul

HHB Fuar 2. Girişimcilik Zirvesi Girişimcilik, sosyal medya 7-8 Aralık Ankara

Tüyap Tüm Plast Eurasia Plastik makineleri, kimyasallar 7-10 Aralık İstanbul

Messe Stuttgart IBATECH Ekmek, pasta makineleri 8-10 Aralık İzmir

Abies Fuar Tuch Expo Tuhafiye ve hobi ürünleri 8-11 Aralık İstanbul

Elka Fuarcılık Gayrimenkul Yatırım Fuarı 2. Çukurova Gayrimenkul 9-11 Aralık Adana

Turab Fuarcılık 2. Türk-Arap Ev Tekstili Ev tekstili, dekorasyon 12-15 Aralık İzmir

Akort Tanıtım Gapshoes Yaz Ayakkabı, terlik, saraciye 14-17 Aralık Gaziantep

Atis Fuarcılık HEFİ Ev Elektroniği Fuarı Beyaz-kahverengi eşya 15-18 Aralık İstanbul

Boyut Fuarcılık İBS Anne Bebek Çocuk Fuarı Anne bebek ve çocuk fuarı 16-18 Aralık İstanbul

2016 YILI YURT DIŞI FUARLARIOrganizatör Fuar Adı Konu Tarih Yer

İMMİB Cosmobeaute Indonesia Kozmetik, parfümeri 13-15 Ekim Endonezya

İTO Sial 2016 Gıda ürünleri, içecekler 16-20 Ekim Fransa

UİB 9. IZB Otomotiv yan sanayi 18-20 Ekim Almanya

İMMİB Fihav Genel ticaret 31 Ekim-4 Kasım Küba

İTO Automechanika Otomotiv 9-12 Kasım Arjantin

TG Ekspo Footwear&Leather Show Ayakkabı ve deri 15-17 Kasım Avustralya

İMMİB Cosmoprof Asia Kozmetik, parfümeri 16-18 Kasım Çin

Senexpo Motor Show Oman Otomotiv 7-10 Aralık Umman

Meridyen Jeddah International Genel ticaret 20-23 Aralık Meridyen

47 l İSTOÇHayat

Page 50: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İSTOÇHayat l 48

SUDOKU BULMACA

1’den 9’a kadar olan rakamları panoya yerleştirin. Her satır ve sütun 3x3’lük 9 kare’den oluşmaktadır. 9’luk kutularda her rakamdan 1 adet olmalıdır.

Yanıtları www.istoc.com.tr adresinde bulabilirsiniz.

İSTOÇHayat l 48

Page 51: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim
Page 52: Demokrasi için tek yürek · Mehter Takımı’nın gösterisiyle başlayan açılışa, çok sayıda İSTOÇ esnafı ve dışardan misafirler de katıldı. Bizim Kozmetik Anonim

İki oda bir salonda sevgi dolu bir yaşam, üç oda bir salonda mutluluk, dört oda bir salonda özgürlüğün tadı...

Oda sayıları değişse de değişmeyen tek duygu aynı mahalleden olmak, yani Vadişehir’den …

Burada işte bu duygular hissedilerek yaşanır. Burada çocuklar böyle büyür.